1971 Yılında Uçağa Binip Gözlerden Kaybolan Adam Gizemini 45 Yıl Geçmesine Rağmen Hala Koruyor.
Bakımlı ve lüks takım elbiseli bir adam siyah el çantasıyla Oregon, Portland’tan havalanmak üzere olan Boeing 727 model uçağa Şükran Günü’nden bir gün önce 1971 yılında adımını attı. Biner binmez koltuğuna oturdu, sigarasını yaktı ve bir içecek istedi. Uçağın varış nokta muhtemelen otuz dakika sürecek olan Seattle’dı. Rutin bir uçuş gibi görünen uçak yolculuğu milyonlarca kişinin aklına kazınacak ve gizemi hala bugün çözülmeyen olaylar arasına girecekti. Şık giyimli adamın adı Dan Cooper’dı ve sadece gidiş bileti satın almıştı.
Amerikan medyasında adı “D.B.” olarak verilen Cooper, Amerikan tarihindeki ilk ve tek uçak kaçıran ve yakalanmayan adam oldu. Olayın üzerine gidilse Cooper’ın gizemi çözülemedi. Kimliği hiçbir zaman saptanamadı. 24 Kasım 1971’den sonra ona ne olduğunu da kimse bilmiyor. Olayın üzerinden 40 yıl geçtikten sonra FBI davayı kapattı. Belki de kapanmamıştır ne dersiniz?
Yağmurlu bir gündü. Dan Cooper, Seattle’da gitmekte olan 305 uçuş kodlu uçağa adımını attı. Cooper tıpkı diğer yolcular gibi davranıyordu. Yakışıklıydı ve iyi giyimliydi. Sigara içiyordu ve bir içki söyledi. Boeing 727-100 tipi uçağın 30 dakika içerisinde Seattle’a iniş yapması gerekiyordu.
Uçak havalandıktan hemen sonra adam uçuş görevlilerinden birinin eline bir not iliştirdi. Notta adamın çantasında bomba olduğu yazıyordu.
Yukarıdaki fotoğrafta mürettebatı görebilirsiniz. Cooper için konuşkan ve sıcak kanlı biri dediler.
Nazik ve arkadaş canlısı bir ses tonuyla Cooper yaklaşık 200.000 dolar ve birkaç paraşüt istedi. Uçağın Seattle Havaalanı’na inmesini istedi. Burada uçağa tekrardan yakıt doldurulacak ve o sırada da para ve paraşüt teslimi yapılacaktı.
Uçak Seattle Havaalanı’ndayken Cooper uçağın pistte yavaşça ilerlemesini ve bütün ışıkların kapatılmasını istedi. Böylelikle keskin nişancılar Cooper’ı göremeyeceklerdi. Cooper yolcuları ve mürettebat ekibinden bazı kişileri saldı. O sırada kendisine para ve paraşüt teslimi yapıldı. Sonra uçağın tekrardan havalanmasını isteyen Cooper açık vaziyetteki arka kapının yanında parası ve paraşütüyle beklemeye koyuldu.
Uçak Washington-Oregon sınırındayken, Cooper bütün mürettebatı kokpite topladı ve kokpiti kilitledi. Artık uçakta tek başınaydı. Cooper gecenin ıssız karanlığında arka kapıdan para çantası ve paraşütüyle atladı.
Mürettebat karaya sağ salim ulaştı. Uçak kaçırma olayı sırasında kimsenin zarar görmediği açıklandı. Peki Cooper nereye gitmişti? Bu soruyu hala herkes soruyor. Kimliğini hiçbir zaman açıklamadı ve yetkililer de saptayamadı. İz bırakmadan gözlerden kayboldu.
Yıllar boyunca ipuçları ortaya çıktı. 1978 yılının kış aylarında ıssız bir bölgede Boeing 727’nin arka kapısının açılmasına yönelik talimatların yer aldığı bir kılavuz bulundu. Kılavuzun Cooper’ın kaçırdığı uçaktan düştüğü şüphelenildi. 1981 yılında sekiz yaşındaki bir çocuk Columbia Nehri’nin kıyısında gizlenmiş birkaç deste para buldu. Paraların düzeni tıpkı Cooper’a verildiği gibiydi.
2016’ya kadar 1000’i aşkın şüpheli FBI tarafından sorguya çekildi. Resmi olarak açıklanan teoride Cooper’ın paraşütle atladığı sırada öldüğü düşüncesinin üzerinde duruluyor.
Duane Weber isimli bir adamın eşine uçağı kaçıran Dan Cooper adlı kişinin kendisi olduğunu söylemesi üzerine, birçok kişi 90’lı yılların ortasında gizemin aydınlandığı kanısına vardı. Cooper’ın yıllar sonra kimliğini açıklaması mantıksız geliyordu aslında. FBI, Duane Weber ve Cooper’ın fotoğraflarını yan yana koyup detaylı bir şekilde incelediğinde benzerliğin tesadüf olmadığına inandı.
Adamı göz altına alan FBI olayı çözdüğünü düşünerek rahatladı. Ancak yapılan DNA testi sonrası Duane Weber ve D.B.Cooper’ın aynı kişi olmadığı tespit edildi. Cooper’a ne olduğunda konusunda hala sayısız teori üretiliyor. Gerçek olan ise tek bir şey var; ‘D.B.’ Cooper’ı 1971’den beri kimse görmedi.Sizce Dan ‘D.B.’ Cooper’a ne olmuş olabilir? Yorumlarda görüşlerinizi ve teorilerinizi bildirmeyi unutmayın. Sıradışı hikayeyi arkadaşlarınızla paylaşın.