9 Yıldır Atanamayan Öğretmenin Mektubu

2002 de Anadolu öğretmen lisesini kazandım. 2006 da mezun olup Gazi Ünv. Türkçe öğretmenliğini kazandım. 2010 da atanmak için yeterli puan aldım fakat tek ders için okulum uzadı geçemedim. Bir sene bekledim. Dersten yine geçemedim.

Dokuz Eylül Üniversitesinden yaz okulundan dersi aldım geçtim ama mezuniyet işleri uzadığı için o yıl da kpss puanını kullanamadım ve atanamadım. 6 yıllık bir ilişkim vardı ve 2011 yılında evlendim. O sene atanamadığım için mezun olduğum lisede öğretmenliğe başladım. Birinci dönem sonlarına doğru okulun yıkılma ihtimali olduğu için okul dağıtıldı. Ben işsiz kaldım. Çok iş aradım ama bulamadım. 3 ay zor koşullarda yaşadık. Düğünden gelen altın ve paralarla idare etmeye çalıştık. Daha sonra milli eğitimden aradılar son bir ay için öğretmen gerekiyormuş. Derslere girdim. Okullar kapanınca memlekete ailemin yanına gittik. Tarla, bağ, bahçe işlerinde çalışmaya başladım. Bir iki ay bu şekilde bu şekilde çalıştım. Daha sonra kiremit fabrikasında işe başladım. Bu arada eşim hamileydi. O yüzden sigortalı işte çalışmam gerekiyordu. İş yeri eksik sigorta yatırıyordu ama ses çıkaranları işten attıkları için ses çıkarmadık çıkaramadık.

Çalışırken polis alacakları haberini aldım. Kilolu olduğum için kilo vermem gerekiyordu. İş çıkışı fabrikadan eve 5 km koşarak gidiyordum. Bu şekilde bir ayda 20 kilo verdim. Polis sınavlarına girdim. Son aşamaya kadar geldim. Nedenini bilmediğim(!) bir durumdan dolayı elendim. Fabrikaya devam ettim. Daha sonra askerlik geldi çattı. 4 aylık bebeğimi ve eşimi geride bırakarak 2014 yılında askere gittim. Bu arada kpss ne oldu diye sorarsanız, işten boşluk bulduğum zamanlarda çalıştım ama atanacak puanı alamadım hiç. 6 aylık zehir gibi geçen askerlikten sonra ağustos 2014’te de yine işsizdim.

Tekrar eşimin memleketine gittim. Orada etüt merkeziyle anlaştım. İşe başladım asgari ücretle. Oradaki müdür istifa edince lisans diplomalı tek öğretmen ben olduğum için etüt merkezinin müdürü oldum. Dershane kömür kaloriferli ısınıyordu. Kazancı olmadığı için kazan işine de el attık. Temizlikçi de olmadığı için temizlik işleri de bize kalmadı. En son dershanelerin kapanma durumundan dolayı merkezin sahibi etüt merkezini kapattı.

Çalıştığım yerde deniz olduğu için. Deniz sezonu yoğun turist çekiyordu. Etüt merkezinin sahibi merkezi apart pansiyona çevirdi. İş olmadığı için pansiyonculuğa başladım. Nevresimleri makineye atıp kuruması için asıyordum. Bulaşıkları, banyo ve tuvaletleri temizliyordum.

O sene öylece geçti. Yine atanamadım. Bu iş böyle olmayacak deyip tekrar ataması daha kolay bir öğretmenlik bölümünü kazandım. Ailecek üniversitenin olduğu şehre taşındık. Yine iş aramaya başladık. İki ay boyunca yine iş bulamadım. En sonunda bir markete personel olarak başladım. İçimdeki öğretmenlik ateşi beni kasıp kavururken günü idare etmeye evi geçindirmeye çalışıyorum. Markete gelen öğrenciler oluyor öğle arası. Kasiyer olarak onlara hizmet veriyorum. Yanlış anlaşılmasın. Kasiyerlik kötü bir meslek olduğu için değil. Ben 2006 da öğretmen olmak için evden çıktım. 9 seneden beri bu hayalle yaşıyorum. İçimde bir burukluk var. Ben bunun için 9 sene okudum lisede ve üniversitede.

Bazen aileler geliyor markete. Annesi oğluna şöyle diyor:

OĞLUM OKUMAZSAN, ÜNİVERSİTEYE GİTMEZSEN BÖYLE BURALARDA ÇALIŞIRSIN. BU KADAR İNSANIN HİZMETÇİLİĞİNİ YAPARSIN.
Ben sesimi çıkarmıyorum Bilmiyorlar ki kasadaki adam bir üniversite bitirmiş. İkinci üniversitesinin 2. Sınıfında