412 No.lu adanın hikayesi..
412 No.lu adanın hikayesi… İzmir Doğançay Suriyeli mülteci mezarlığı
YER İzmir Doğançay Mezarlığı… Ellerini gökyüzüne kaldırmış; onlar için dua eden imam Hüseyin Akgül en zor görevlerden birini yerine getiriyor. Kimsesiz bir sessizlik tüm mezarlığı kaplıyor. İmam Hüseyin Akgül’ün, dudakları titriyor, gözyaşlarını zor tutuyor. Başında dua okuduğu, üzerindeki tabelalara numara verilmiş mezarın o; ve mezarlıktaki cemaatten başka kimseleri yok.
Vatanlarından çok uzakta, umut yolculuğunun son durağında toprağa verilen Suriyeli mülteciler Doğançay Mezarlığı’na getirildiklerinde onlar için hazır bulunan cemaat; cenaze namazı için saf tutan, omuzlayan ve mezarlarına bakım yapan imamlar ve görevliler oluyor. Mezarlıktaki 412 No’lu ada “Mültecilerin kimsesizler mezarlığı” olarak geçiyor. Umut yolculuğunda Yunan adalarına geçip Avrupa’ya ulaşmak için hayatını kaybeden ve kimseleri çıkmayan mülteciler burada toprağa veriliyor. İmam Hüseyin Akgül, cenazeler defnedildikten sonra duasını tamamlıyor.
SON FACİADA HAYATINI KAYBEDENLER DE DEFNEDİLDİ
İzmir Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü’ne bağlı Doğançay Mezarlığı’nda kimliği meçhul mülteci sayısı 24 Mart’ta Kuşadası açıklarında meydana gelen ve 12 mültecinin hayatını kaybettiği faciayla birlikte 187’ye ulaştı. 2017’de meydana gelen bu ilk faciada hayatını kaybeden mülteciler buraya defnedildi. Bir kısmının ise diğer kimsesizlerden farklı olarak ailesi ve kimlikleri belliydi. Aileleri Suriye’deki şartlar nedeniyle cenazeleri götürecek başka bir yerleri olmadığı için Doğançay’daki Mültecilerin Kimsesizler Mezarlığı’na defnedilmelerini istedi. İmam Hüseyin Akgül aralarında küçük çocukların da bulunduğu 6 kişilik ailenin de faciada hayatını kaybettiğini duygularını gizleyemeyerek anlatıyor. Hamide Şeho, Suzan Şeho, Azime Şeho, Cano Şeho, Peyman Şeho, Fatma Şeho. Tek isimli mezar onlar… Yanı başlarındaki bir bebek mezarının üzerinde kurumaya yüz tutmuş birkaç gül, papatya ve kır çiçeği duruyor…
BİZE EMANET
Bir insan olarak bu zor göreve dayanmanın çok zor olduğunu söyleyen İmam Akgül’ün dudaklarından şu cümleler dökülüyor: “Manevi yönü ağır basmasa dayanmak gerçekten çok zor. Özellikle çocuklar bizi çok üzüyor. Onların evlerinin bahçelerinde oynamaları, okulda arkadaşlarıyla olmalarını düşünürken burada hiç bilmedikleri yerde yalnız toprak altına girmeleri çok acı. Burada kimseleri yok, cemaat biziz. Bize emanet edildiklerini düşünüyoruz. O yüzden de daha çok ihtimam gösteriyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi bir süre önce bu alanı çimle kaplayıp, mezarların tümünü çiçeklendirdi. Bir insanın burada hüzünlenmemesi mümkün değil. DNA örnekleri alınıyor eğer ileride yakınları çıkarsa DNA karşılaştırması yapılıp cenazelerini alabilecekler. Elbette en büyük duamız dünya üzerinde kötülüklerin, böyle savaşların yer bulmaması. ”
KİMSESİZ MÜLTECİLER ADASI
Buradaki umut yolcularının ne bir mezar taşları var ne de başlarında isimleri. Onları birbirinden ayırt eden sadece başuçlarındaki siyah tabelada yazan numaraları. İzmir Büyükşehir Belediyesi Doğançay Mezarlığı’nda denizde yaşamını yitiren mültecilere ayrılan adaya; 2014’te 15, 2015’te 62 mülteci defnedilirken; 2016’nın ilk 2 ayının bilançosu ise o günlerde acının ne boyutlara geldiğini ortaya koydu. 2016’nın Ocak ve Şubat aylarında 59 mülteci ülkelerinden çok uzaklardaki topraklarda yapayalnız bu adaya defnedildi. O tarihten bu yana ise 51 mülteci bu mezarlığa gömüldü.
Türkiye üzerinden Avrupa’ya gitmeye çalışan yolda hayatlarını kaybeden mültecilerin cenazeleri, otopsi yapıldıktan sonra 15 gün morgda bekletiliyor. Bu süre içinde bir yakını tarafından alınmayan cenazeler, DNA örnekleri alındıktan ve fotoğraflandıktan sonra sonra Doğançay Mezarlığı’nda kimsesizler için ayrılan 412 numaralı adaya defnediliyorlar. Kimsesizler mezarlığı umut yolculuğunun son durağı gibi.