Nuri Alço: Bu yıl evlenmek istiyorum
Nuri Alço: Bu yıl evlenmek istiyorum
Yeşilçam’ın efsanevi kötü adamı Nuri Alço’dan HT MAGAZİN’e özel açıklamalar
Yeşilçam’ın efsanevi kötü adamı Nuri Alço, tam bir kötü gün dostu! Levent Kırca’dan Tarık Akan’a ve İstemi Betil’e kadar hangi ünlünün cenaze törenine baksak ön safta ya tabuta omuz veriyor ya da aileleri teselli ediyor. Kötü gün dostu sanatçı, “Cenazelerin kadrolu adamı” yorumlarına yanıt verdi: “Gösteriş olsun diye gitmiyorum. Cenazelerin kadrolu adamı değil, vicdan adamıyım.”
HT Magazin’den Arif Hür’e konuşan Alço bugüne kadar 150’nin üstünde cenazeye katıldığını söyledi.
‘GENÇ NESİL FAZLA ŞIMARIK DAVRANIYOR’
Günümüz Türk sinemasında çekilen filmlerde Yeşilçam tadı var mı sizce? Zamanında bizim kazandığımız paralardan 10 kat daha fazla para kazanan genç nesil şimdi fazla şımarık davranıyor sanki. Bir dizide rol aldıktan sonra hemen altına cip alıyor, kesmiyor koruma bile alabiliyor. Ben, Ediz Hun, Kadir İnanır gibi çok sayıda isim eldekilerle idare etmeye çalışıyor. Har vurup harman savurmamak gerek! İnşallah bizim de oynayacağımız nitelikli, hikâyesi olan projeler önümüze gelir. Ama şunu da belirteyim sinemamızda uzun yıllardır aile sıcaklığını anlatan bir film çekilmiyor maalesef. Halk sinemada Yeşilçam sıcaklığını da arıyor. Sonumuz hayrola!
‘NEJAT İYİ OYUNCU KIYMETİ BİLİNSİN’
Son dönemde ekrana ve beyazperdeye en çok yakıştırılan isimlerin başında gelen Nejat İşler uzun süredir alkolle boğuşuyor. Bu konuda ne söylemek istersiniz?
Yaşadığı ciddi sağlık probleminin ardından alkolü bırakması gerekirdi, sanırım bırakmak istemiyor. Bir ilgisi var. Gümüşlük’e gidince her şey değişir gibi oldu ama şu an yine aynı tabloyla karşı karşıya. Neden alkolün esiri oluyor, bir sıkıntısı mı var bilemiyorum. Maddi sıkıntısı da yok bildiğim kadarıyla. Ciddi bir hayran kitlesi var. İyi de bir oyuncu. İkinci baharını yaşıyor ama kıymetini bilmesi gerekiyor.
“BU YIL EVLENMEK İSTİYORUM”
Bugüne dek 1 evlilik yaptınız o da sadece 1 yıl sürdü. 20 yıldır bekâr hayatı sürüyorsunuz. Evlenip yuva kurma fikri kulağınıza nasıl geliyor?
Yalnızlık Allah’a mahsustur tabii. Uzun yıllar sonra ilk kez karar verdim, bu yıl gerçekten aile kurma niyetinde olan bir kadın karşıma çıkarsa nikâh masasına oturacağım. Evlenmek istiyorum ama günümüzde hanımların çoğunda yol arkadaşı kavramının eksik olduğunu görüyorum. Titiz bir insan olduğum için yemek yapmasını veya evi toplamasını bilmeyen birine tahammül edemem. Hakkımda hayırlısı!
Özellikle büyük şehirlerdeki aşkların maddiyatla doğru orantılı olduğu söyleniyor. Siz bu eleştirilere katılıyor musunuz?
Maalesef katılıyorum. Evlilikler, aşklar maddiyata dayanıyor! Bu yüzden saf bir aşk yaşanması düşük bir ihtimal. Kadına arzu ettiği kıyafeti, ayakkabıyı, eşyayı almazsan her şey bir dakikada biter. İstanbul’da kirada yaşayan çiftlerin geçinmek için ayda en az 10.000 TL kazanması gerekiyor. Zor dostum zor!
‘NE KADAR SEVİLDİĞİMİ CENAZEMDE GÖRECEKSİNİZ’
Yeşilçam’ın kötü adamı Nuri Alço, tam bir kötü gün dostu. Efsane aktör, sanatçıların cenaze törenlerinde acıya omuz vermek için adeta seferber oluyor. “Bir cenaze töreni, insanın ne kadar çok sevildiğinin en büyük göstergesidir. Benim de ne kadar çok sevildiğimi Teşvikiye Camii’nde, cenazemde göreceksiniz” diyor.
Nuri Alço, son yıllarda hayatını kaybeden her sanatçının cenazesinde en ön safta yer alarak bir vefa örneği sergiliyor. Bugüne kadar Erol Günaydın, Levent Kırca, Kayahan, Zeki Alasya, Tarık Akan ve Halit Akçatepe’ninki başta olmak üzere 150’den fazla cenazeye katıldı. 40’ıncı sanat yılını kutlayan oyuncuyla, vefa duygusunu konuşmak için buluştuk…
Hayatını kaybeden her sanatçının tabutunun önünde sizi görüyoruz…
Sanatçıların iyi gününde herkes yanında olur. Topluma mal olmuş bir sanatçının cenazesine gidip ailesinin acısını bir nebze de olsa dindirebilirsen, bundan büyük saygı mı olur? Bu mesleği bizlere bahşeden sanatçılara karşı son görevi yapmayacaksak biz ne yapalım? Geçtiğimiz günlerde kaldırdığımız Halit Akçatepe’nin cenazesine bakalım. Halit Abi, bugün ‘Güdük Necmi’ tiplemesiyle herkesin evinde olan bir insan. Ey yeni nesil siz bu sanatçıyı izleyerek, kendinize örnek alarak oyunculuğa adım atmadınız mı? Niye Yeşilçam tarihine adını altın harflerle yazdırmış insanların cenaze törenlerine gelmiyorsunuz? Ayıptır!
‘YENİ NESLİ VE KOMEDYENLERİ KINIYORUM!’
Yeni nesil oyuncular bu tür törenlere katılmayarak hem usta sanatçılarla hem de halkla bir araya gelip diyalog kurma fırsatını da tepmiş oluyorlar sanki…
Hem de ne tepmek! Cenazelerde hep Yeşilçam kadrosu var. Yeni nesli çok nadir görüyoruz. İlyas Salman bile bastonla yürümesine rağmen geri kalmıyor. Cenazeye gelmezsen, usta oyuncularla nasıl kaynaşacaksın? Ekran önünde veya aynı set ortamını paylaşarak bilgi edindiğin usta sanatçıları neden yalnız bırakırsın? Saygı diye bir şey yok mu? Allah korusun ama genç nesilden biri öldüğünde biz yine gidiyoruz, her zaman da gideceğiz. Ama niye dünya kadar para kazanan genç nesil ve özellikle komedyenler cenazelerde yok? Yeni nesli bu yönden kınıyorum! Her akşam eğlenmeye giden yeni nesil neden cenazelere gelmez? Bir çelenk gönder en kötü! Herhalde cenazeye gelmekten utanıyorlar. Bir gün onlar da ölecek, ama onların cenazelerine kimse gitmeyecek!
Sosyal medyada bir vatandaşın hakkınızda “Cenazelerin kadrolu adamı” şeklinde bir yorum getirdiğini gördüm…
Ben cenazelerin en ön saflarında gösteriş olsun diye durmuyorum. Cenazelerin kadrolu adamı değil, vicdan adamıyım.
Halit Akçatepe’yi sonsuzluğa uğurladık. Toplum, ‘Güdük Necmi’sini siz de yakın dostunuzu kaybettiniz…
Halit’le en son bir davette bir araya gelmiştik. 2 hafta sonra olacaklardan habersiz şekilde yüzü gülüyordu. Halit hem güzel bir aile babasıydı hem de çocuk gibi bir insandı. “Keşke ayağa kalksam da sinemaya hizmet edebilsem” demişti lakin olmadı. Gelin görün ki öldükten sonra kıymete bindi! Münir Özkul’a da rahmetli olduktan sonra değer verilecek herhalde! Halka mal olmuş sanatçıların isimleri rahmetli olmadan önce sokaklara, parklara verilmeli.
‘ARTIK ÖZVERİNİN ESAMİSİ OKUNMUYOR’
Kendi cenazenizi gözünüzde canlandırabiliyor musunuz?
Cenazemi çok merak ediyorum. Bazen kendi kendime diyorum ki “Öldükten sonra 1 dakikalığına olsa tabuttan kafamı çıkarıp gelenlere baksam ve Allah tekrar canımı alsa.” Bir cenaze töreni insanın ne kadar çok sevildiğinin en büyük göstergesidir. Tarık Akan’ın cenazesine dünyanın her yerinden insan geldi. Benim de ne kadar çok sevildiğimi Teşvikiye’de göreceksiniz! Vasiyetim, Teşvikiye Camii’nden cenazemin kaldırılıp Eskişehir’e gömülmek.
Oyunculukta 40 yılı devirdiniz. Neler hissediyorsunuz?
Yeşilçam döneminde sinemada emek, gerçeklik, özveri ve mütevazılık kavramları vardı. Şimdi bunların neredeyse esamisi okunmuyor! Bugüne kadar yaptığım hiçbir şeyden pişmanlık duymadım, alnım ak, başım dik!
‘KIVANÇ VE NURGÜL RAKİPLERİNİN ÖNÜNDE’
Günümüz oyuncuları arasında kimleri beğeniyorsunuz? En başarılı bulduklarım erkeklerde Kıvanç Tatlıtuğ, kadınlardaysa Nurgül Yeşilçay. Kıvanç, şımarık bir genci de psikopatı da oynayabiliyor. Nurgül de hem köylüye hem de şehirliye hayat verebiliyor. Bu yüzden rakiplerinin önündeler.
‘SAKAL GÖRMEKTEN GINA GELDİ!’
Günümüzde kadın oyuncuların güzeli, erkek oyuncuların da kaslısı makbul. Salt güzellik veya kas iyi bir oyuncu olmak için yeterli midir sizce?
Yetenek, terbiye ve bilgi olmadıktan sonra güzellik ve kas yığını neye yarar ki? Günümüzde başrol oyuncularının hepsi aynı boyda, aynı kiloda! Hepsi de kirli sakallı! Yahu sakallı oyuncu görmekten gına geldi! Sinema veya dizi sadece sakal değildir. Geçmişte düzenlenen ‘Ses’ ve ‘Hayat’ dergilerinden çıkan birincilere baktığınızda bir özgünlük vardı, şimdi tüm oyuncular aynı fabrikadan çıkıyor gibi. Eskiden düzenlenen yarışmalarda dereceye giren isimler oyunculukta bir noktaya gelebiliyordu şimdi yoldan geçen vatandaşlar bile oyuncu olabiliyor. 1.60 boyunda erkek oyuncu var ya!
‘GENÇLER, YEŞİLÇAM’A SIRTINI DÖNDÜ!’
Sizin döneminizde her oyuncu kendi çapında popülerdi. Günümüzde popüler oyuncular 2 elin parmaklarını geçmiyor. Bunun hakkında ne söylersiniz?
Yeşilçam dönemi starlık devriydi. Cüneyt Arkın, Kadir İnanır, Göksel Arsoy, Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Filiz Akın ve Ekrem Bora dendiğinde herkes önünü iliklerdi. Çünkü bu isimler stardı. Artık starlık kalmadı. Starlık kavramının kalmamasında oyuncuların suçu büyük. Günümüzde barlarda alkol alıp mekân çıkışında dağıtan oyuncuları ve yanına fotoğraf çektirmek için gelen hayranlarını kıran sanatçıları görünce insan üzülüyor. Vatandaş sayesinde var olduğunu nasıl unutursun? Mütevazı olmayan, halkla bütünleşmeyen her oyuncu günü gelince unutulur gider, bu kadar basit! n
Sinemacılar Yeşilçam starlarına sırtını mı döndü? Filmlerde niye yoksunuz?
Bendeniz, Eşref Kolçak, Serdar Gökhan, Engin Çağlar, Ediz Hun, Filiz Akın, Selda Alkor ve niceleri… Neden yapımcılar Yeşilçam oyuncularına sahip çıkmıyor anlamıyorum. Yeni nesil bir ekip kurmuş, aynı isimler sürekli benzer senaryo içeren filmlerde rol alıyor. Sinemanın oluşumunda Yeşilçam döneminde hizmet etmiş ustaların hiç mi payı yok? Türk sinemasını bizler bir noktaya getirdik, yeni nesile ekmek kapısı açtık. Genç sinemacılar Yeşilçam ruhuna hiç sahip çıkmıyor! Yeşilçam’a sırtlarını döndüler. Sinema sektörüne ekmek kapısı açan isimleri dışlamamak lazım. Yeşilçam oyuncularına biraz üvey evlat muamelesi yapılıyor. Yeni nesil 5 lira alıyorsa bize 1 lira versinler, sorun değil. Yeşilçam’da emeği olan insanlara bakın, bugüne kadar hep kendi imkânlarıyla ayakta durdular. İmkânsızlıklarda, imkân yarattılar. Sinemada bugün böyle insanlar yok!
‘SİNEMADA KÜFRE KARŞIYIM’
Sinemada küfüre karşı mısınız?
Evet. Ağır küfürlü senaryoları kabul etmiyorum. Bu denli ağır küfürler içeren filmler Kültür Bakanlığı’ndan nasıl geçiyor anlamıyorum. Küfür Kemal Sunal ve Levent Kırca’yla güzeldi. Kemal Sunal’ın en ağır küfrü ‘eşşeoğlueşek’ti. Her kesime de tatlı gelirdi. Gerçek komedyenler onlardı zaten.