İşte Baba Berkay!
Demet Akalın gibi 15 bin liralık altın alacak halim yok, çeyrek altınımı alıp Berkay ve eşi Özlem Katipoğlu’nun henüz 50 günlük olan kızları Arya’ya maşallah demeye gittim… Kızına âşık, karısına âşık, yaptığı müziğe âşık, şükretmeyi, etrafına yardım etmeyi seven, eğlenceli ve enerji doluyla biriyle karşılaştım. Daha önce sadece şarkılarından ve hızlı hayatından tanıyordum Berkay’ı, şimdi müthiş bir aile babasına dönüşüne tanık oldum… İşte karşınızda Baba Berkay ve Allah nazardan saklasın tatlı ailesi…
◊ Babalık, hayatını değiştirdi mi?
– Berkay: Hayatımda hiçbir şey değişmedi. Sadece hiç tatmadığım bir aşk varmış. Herkesin yüreğinde kapalı bir kutu var gibi düşünüyorum. Benim kendi yüreğimde öyle bir bölüm olduğunu yeni keşfettim. Hiç girilmemiş bir oda.
◊ Özlem’e olan aşkın gibi mi?
– Berkay: Hiç alakası yok abi. Ben çok inançlı bir adamımdır. Allah’a olan aşkım sonsuzdur. Bütün dövmelerimde hep şükretmek yazar ve hayatımın ilk felsefesi de şükretmektir. Bence şükretmek insanı iyileştirir, güzelleştirir. İşte bu da öyle bir aşk.
◊ Namazında niyazında olacak kadar inançlı mısın?
– Berkay: Ben her cuma camiye gidiyorum zaten.
◊ Umreye falan gittin mi hiç?
– Berkay: Yok. Gitsem de söylemem. Mesela birçok yardım projesinde yer alırım. Yardım da ederim. Ama sağ elin verdiğini sol elin bilmemesinden yanayım. Üstüme düşenleri fazla fazla yapıyorum ama bunları deklare etmiyorum.
◊ Şov yapmıyorsun yani…
– Berkay: Hiç inançlı bir adam gibi görünmüyorum mesela. Belki gece hayatında ve sahnede olduğum için öyle gözükmüyor. Ama öyle bir adamım. O benim içimden gelen bir şey ve o şekilde devam ediyor. Bu da işte öyle bir aşk. Başka bir şeymiş bu. Babalığı, Allah herkese nasip etsin. Bana ikincisini de nasip edecek inşallah.
◊ Edecek mi Özlem?
– Özlem: Evet ama biraz geçtikten sonra tabii ki. Daha çok yeni.
◊ Kalabalık aile istiyorsun değil mi?
– Berkay: Evet.
◊ Sen de aynı fikirde misin Özlem?
– Özlem: Ben tek çocuğum. Kardeşlik duygusu nasıl bir şey çok bilmiyorum ama Arya’yı kardeşsiz bırakmak istemiyorum.
HAMİLELİĞİN TADINI ÇIKARDIM, 22 KİLO ALDIM
◊ Berkay, siz kaç kardeşsiniz?
– Berkay: Benim bir erkek kardeşim var. Ama babamlar dört kardeşti. Kalabalık aile durumunu oradan biliyorum. Mesela her pazar, dedemlere gidilirdi. Dört çocuk, o dört çocuğun çocukları, eşleri falan filan derken, 20 kişi olurdu masa. Büyük bir güç aslında o. Çünkü her şeyin tatlısı yok, acıları da var… Örneğin, dört kardeşin olursa; iş kurarsın, batarsın, dört kardeş el verir maddi-manevi ve bir anda ayağa kalkarsın. Onun için önemli.
◊ Arya doğalı kaç gün oldu?
– Berkay: 50 gün bitti.
◊ Bu dönemde bir annenin, ikinci çocuğu istiyorum demesi zor aslında…
– Özlem: Ne kadar zaman geçerse, ben o kadar yapmayı düşünmem. Hemen yapayım, bitsin. Bu defter kapansın. Yaşım da daha ufak.
– Berkay: Özlem, 1.79 cm boyunda ve x-small giyiyordu. Hamilelikte 22 kilo aldı. 12 kilosunu daha 50 gün olmadan verdi.
– Özlem: 10 kilom daha var. Boyumdan dolayı kilolarımı çok göstermiyorum.
– Berkay: Hamileliğini öğrendiğinde ilk dikkat etti yediklerine ama 1. aydan sonra saldı kendini.
– Özlem: Çok relax oldum. Hamileliğimin tadını çıkarmak istedim. Her şeyi yedim. Hamileliğinde spor yapan kişilerden olmak istemedim. Rahat rahat yiyeyim, yatayım, hamileliğimin keyfini çıkarayım dedim. Öyle olunca da 22 kilo aldım. Ama dediğim gibi ilk 12’si gitti, şimdi 10-12 daha verirsem, eski formuma kavuşacağım.
◊ Kaç yıl oldu evleneli?
– Özlem: 1 sene oldu. 2,5 senedir birlikteyiz.
◊ Aslında çok hızlı bir süreç değil mi bu ilişki için?
-Berkay: Aslına bakarsan, doğru insanı bulunca, o sürece de zaten otomatikman giriyorsun. Hissediyorsun onu. Ben beklemek istemedim. O da istemedi.
– Özlem: Sevgimizden eminiz. 5-6 ay olmuştu çıkmaya başlayalı. Hemen evlenme teklifi etti. Kınam oldu, ertesi gün de düğünüm. Instagram’a önce kınayı koydum, ertesi gün düğün fotoğrafımı. İnsanlar “Ne bu hız” dedi.
◊ Çocukla geceleri filan ilgileniyor musun?
– Özlem: Full time onda gece.
◊ Gerçekten mi?
– Özlem: Çünkü ben uykuyu çok severim.
– Berkay: Özlem gündüzleri emzirdiği sürelerin dışında, kendi sütünü de sağıyor. Dolaba koyuyor. Gece 1-2’den sonra, evde olduğum süre içerisinde hep bende.
– Özlem: Evet sağ olsun. Uyku çok önemli emziren bir anne için. Yorgun olmaman gerekiyor.
– Berkay: Uykuyu çok sevmiyorum. Aşk yaşıyoruz kızımla geceleri.
BİR KADININ BULABİLECEĞİ EN İDEAL ERKEĞİM
◊ Peki, Berkay’dan iyi aile babası olacağını tahmin edebilir miydik?
– Özlem: Berkay’ı tanımayanlar edemez ama tanıyanlar eder.
– Berkay: Evet. Beni tanımayanların öyle düşünmesinin mümkünatı yok. Beni iyi tanıyanlar şunu iyi bilirler. Şükretmek kavramını tam anlamıyla beynine ve kalbine iyice yerleştirmiş adam, asla kötü bir adam olamaz.
– Özlem: Sen söyleme, ben seni öveyim bence.
– Berkay: Bence ben bir kadının bulabileceği en ideal erkeğim.
– Özlem: Ben söyleyeyim dedim sana.
◊ Öyle mi?
– Özlem: Bence öyle. Çünkü ev yaşantısına düşkün. Karısına ve çocuğuna düşkün. İkimizi de ikinci planda bırakmıyor.
HARBİYE KONSERİ İÇİN 230 BİN LİRA HARCADIM
◊ Açıkhava konserin var yakında. Geçen yıl ilk kez çıktın değil mi?
– Aslında ondan önce de çıkmıştım 3 yıl önce. O da fena değildi ama geçen yılla kıyas kabul edemez.
Çünkü o zaman çok daha amatördüm. Geçen yıl gerçekten bu işin altından iyi kalktığımı düşünüyorum. 4 Ekim’de olacak konser. Benim için gerçekten çok önemli bir sahne. Çünkü Türkiye’de hiç konser alanı yok. Harbiye gibi bana üç tane konser alanı say desem düşünürsün.
◊ Nasıl bir şov yapacaksın?
– Bu sene çok güzel bir şov hazırlıyorum. İnanılmaz şeyler yapacağız. Muhteşem bir sahne var. Hiçbir şey yapmasam sadece karşıdan sahneyi görsen, o bile yetecek.
◊ E çok para değil mi?
– Harcıyorum. Kendi işim, sıkıntı yok.
◊ Kazandığından çok harcıyorsun o zaman?
– Herkesin bir lüksü vardır. Kimisi saat sever, kimisi araba sever, ben de şarkı söylemeyi çok seviyorum. Harbiye benim için çok önemli bir sahne.
Oraya da çıkıp klasik ses ve ışıkla şarkımı söylerim. Herkes memnun olur ama gelenlerin “Ulan ne konserdi! Bu çocuğa bir daha giderim” demesini istediğim için ne gerekirse yapacağım. Yapıyorum da zaten. Geçen yıl, çok ciddi bir para harcadım.
◊ Ne kadar?
– 230 bin lira civarına yaklaştı.
◊ Orayı kazanacağın bir yer olarak görmüyorsun yani?
– Asla. Orada ben kendi keyfimi, kendimi tatmin ediyorum.
ESERLERiMi 1 LiRA TALEP ETMEDEN VERiYORUM
◊ Berkay, evlilik, düzenli aile hayatı, üzerine çocuk… Bunlar üreticiliğini öldürecek şeyler değil mi? Bundan korkmuyor musun?
– Berkay: Şöyle söyleyeyim, ben sıkıcı bir adam değilim.
◊ Bence evlilik bazı popçuların yaratıcılığını öldürdü.
– Berkay: Kendini tedavi edeceğin yöntemler var. Örneğin; ben dünyanın değişik yerlerini görmeyi çok severim. Özlem beni hiç sıkmıyor. Ben yurtdışına arkadaşlarımla maç izlemeye gidiyorum 2 günlüğüne. Onların dertlerini dinliyorum. Aslına bakarsan benim üreticiliğime artı oldu. Ben hiçbir zaman sadece kendi aşklarımla, kendi mutluluklarımla-mutsuzluklarımla beslenen bir adam olmadım. Şu an güzel şeyler üretiyorum. Özellikle önümüzdeki yıl, ben haricinde, şarkıcı dostlarıma da dört beş tane şarkı vereceğim.
◊ Eli açık mısındır o konuda?
– Berkay: Eserlerimi 1 lira para talep etmeden veriyorum. Sadece iyi okuyacağına inanayım.
◊ Kime şarkı vereceksin yakın zamanda?
– Berkay: Şu an şarkılarımı dinlettiğim Ebru Gündeş, Gülben Ergen var. Murat Boz’a da şarkı göndereceğim.
◊ Kız çocuklarının şans getirdiği söylenir…
– Berkay: Kesinlikle… Kızımın kısmetinden dolayı bu sene, 2018 Nisan’ına kadar sahne programımız dolu.
◊ Kızının doğumuna gelmediği için alınganlık mı yaptın Demet Akalın’a?
– Berkay: Aslında Demet’e değildi o kelimem. Benim üç-dört yakın arkadaşım vardı.
◊ Kimler onlar?
– Berkay: Hiç tanıyacağın kişiler değil. İki tanesi telefonla arayıp “geliyoruz” dedi. Biz üç gün hastanede kaldık. Gelmeyince, ben de yazdım. Çünkü ben oradan çıkarken dedim ki, “Bu goygoycular şimdi beni arayacak, bana bahaneler üretecek” diye… Mesaj onlaraydı. Demet de üstüne alındı. “Biz mi olduk goygoycu” dedi. Aradım, iki dakikada çözdük olayı. Demet benim kardeşimdir.
◊ Müzik piyasasında gerçekten böyle sıkı dostluklar var mı?
-Berkay: Benim var. Murat Dalkılıç, 21 yıldır arkadaşım.
◊ Murat Dalkılıç’a tavsiyede bulunamadın mı peki?
– Berkay: Neyle alakalı?
◊ Bu kadar iyi bir evlilik kurdun çoluk çocuklu, ama arkadaşın yürütemedi…
– Berkay: Bu konuda çok akıllı bir adamım. Neden akıllı bir adaBen karışmam bu işlere. Murat, kardeşim. Onun aldığı her karara sonuna kadar imzamı atarım.
OYUNCULUK TEKLİFİ GELİYOR AMA O KADAR SABIRLI DEĞİLİM
◊ Dizi teklifi geliyor mu?
– Berkay: Evet, üç tane geldi. Ama ben aşırı hiperaktif bir adamım. Dizi benim için uygun bir durum değil. Bir kere Şafak Sezer’in bir filmi için toplasan 1 dakikalık rolüm vardı. Sahne çok kalabalık olduğu için 7 saat sürdü. Bir de ben orada pilav yiyorum. En sonunda artık kulağımdan pilav taneleri çıkacak. (Gülüşmeler) Bana dediler ki “Yakın çekimleri alıyoruz, iştahlı ye”. “Ben yiyemem artık hocam, bittim’’ dedim. Olacak iş değil. O konularda sabırlı olmadığım için oyunculuğu zaten düşünmüyorum. Ama yapabilir misin dersen? Çok iyi yaparım. Çok yetenekliyim. Mesela, Özlem bir ara oyunculuk kurslarına gitti. O da çok yeteneklidir. Okulu da o.
– Özlem: Sinema ve Televizyon okudum.
– Berkay: Ben dedim ki “Oyuncukla ilgili de bilgin olsun. Altyapın daha dolu bir kadın ol.”
◊ Sen niye dizi müzikleri falan yapmıyorsun?
– Berkay: Onlarla uğraşmak istemiyorum. Konserlerden dolayı vaktim yok. Üstelik konserler sadece İstanbul’da olmuyor. Adana’dan Diyarbakır’a her yere gidiyoruz. Geçen gün uçak bulamadık helikopterle gittik.
Helikopter de hiç hoşuma
gitmedi.
KIZIMIN ÜZERİNE ARSA ALDIM
◊ Ben sana neden olduğunu söyleyeyim mi? Arya’dan… Baba oldun ve korkuların eminim artmıştır.
– Berkay: Evet, mesela Arya doğduktan sonra, onun üstüne bir tane arsa aldım. Çünkü Allah göstermesin, bugün yarın bana bir şey olur, kızım 18 yaşına geldiğinde kimseye muhtaç olmasın. Bir yeri olsun. O bile hayata 2 adım önde başlamaktır.
◊ En azından bir güvencesi olsun hayatta diye…
-Berkay: Evet, korkuların oluyor ama benim ölüm korkum yok. Ben sadece sevdiklerime bir şey olursa çok üzülürüm. O korkum var. En büyük korkum o. Allah korusun.
ŞARKIMI İLK ÖZLEM’E SÖYLÜYORUM O BEĞENİRSE HERKES BEĞENİYOR
◊ 4 yıl önceki Berkay ile bugünkü Berkay arasında çok fark var.
– Berkay: 2010 çıkışlıyım. Albümümü 2010’da yaptım ama 20 yıldır şarkı söylüyorum. Herkese vokal yaptım. Gülşen’den Yıldız Tilbe’ye, herkese… Ulusal bazda 7 yıldır insanlar beni dinlemeye başladı. Ben bu yolu hiç 100 metrelik koşu olarak görmedim. Hep 10 bin metrelik uzun mesafe koşusu olarak gördüm. Yavaş yavaş gitmeyi tercih ettim. Benim önümüzdeki yıl ne yapacağıma dair projelerim, şarkılarım hazır. Ne yapacağımı sistemli planladım.
◊ Özlem ile ilgisi yok diyorsun?
– Berkay: Özlem ile ilgisi olmaz olur mu?
– Özlem: Şarkıları önce ben dinliyorum.
– Berkay: İlk Özlem’e söylüyoruz bak bakalım nasıl olmuş diye.
– Özlem: Ben diyorum ki, “Bunu daha hareketli yap. Burası slow kalmış.”
◊ Aa o kadar yani?
– Berkay: Geçen bir tane şarkı vereceğim bir arkadaşıma. “Sakın” dedi. “Niye” dedim. “Bu çok güzel, bunu verme” dedi.
– Özlem: Evet. “Verme, ikinciyi ver” dedim.
◊ Özlem’in müzik kulağı o kadar iyi mi?
– Berkay: Özlem, tam anlamıyla, tabir-i caize halk kısmı. Dışarıdaki dinleyiciyle aynı kulağa sahip. Özlem’e şarkıyı beğendirebiliyorsam, herkes beğeniyor.
BERKAY’IN CEBİNE PARA KOYMAYA GELMEZ
◊ Çok sistemli bir adamsın değil mi? 10 senedir orkestran aynı, uzun yıllardır menajerin aynı, müzik şirketin bile aynı…
– Berkay: Evet. Ekibe nasıl düşkün olduğumu Özgür anlatsın.
– Özgür Aras (Menajer): Hepsiyle arkadaş gibi. Her kandil gecesinde evinde yemek düzenler, herkes gelir. Hepsinin derdiyle uğraşır.
– Berkay: Hep beraber ekmek kazanıyoruz ve aynı ekmeği bölüşüyoruz. Aynı masada yer şükrederiz.
◊ Berkay ekonomisi kaç kişiye dokunuyordur?
– Özgür Aras: 60-70 kişi civarındadır. Berkay’ın cebine para koymaya gelmez. Cebine 4 bin lira koy. Akşam geldiğinde o parayı bulamazsın. Garsonlara, valelere filan hep dağıtır. Eli fazla açık.
– Özlem: Eli çok açık. Hatta bazen fazlaya kaçıyor.
– Özgür: Bir gün Uludağ’da konserdeydik. “Benden 4 bin lira” istedi. Gece 12’de parayı verdim. Sabah benden tekrar para istedi. “4 bin verdim ne parası” dedim. Sonra asistanı geldi. Kulağıma eğilip “Parayı mekandaki çalışanlara dağıttı” dedi.
– Berkay: Onlar da mutlu oluyorlar. Benim için en önemlisi o. Bütün ekibim gününde bazen gününden önce parasını alır. En son ben alırım.
◊ Aile ekonomisi Özlem’den mi sorulur?
– Özlem: Evet. Kasa bende. Benden ister parayı.
TARKAN’IN BAŞARISI iNKAR EDEN TAŞ OLUR
◊ Bu sene Açıkhava’da Tarkan 15 kez konser verdi ve tıklım tıklım doldurdu. Ne düşünüyorsun?
– Berkay: Adam çok başarılı. Bunu kimse inkar edemez. İnkar eden taş olur. Sesi çok iyi, çok yakışıklı, şarkıları çok güzel. Bir de abi Tarkan ya… Biz Tarkan’la büyüdük.
◊ Tarkan’ı Ajda Pekkan konumuna yükselttin…
– Berkay: Hayır. Ama Tarkan yaşlanmıyor. Benden daha genç ve yakışıklı…
◊ Hiç kıskanmıyor musun?
– Berkay: Yok. İnsan kendini bilirse kıskançlık olmaz. Ben şarkıcıyım, yorumcuyum. İyi şarkı söylediğimi biliyorum. Neyi kıskanıyorum onu da söyleyeyim… Benden daha genç ve daha yakışıklı olmasını.
◊ Özlem, Berkay çok fazla konsere çıkıyor. Kıskançlık durumları olmuyor mu?
– Özlem: Kıskandığım oluyor ama güven olmadan hiçbir şey olmaz. Ben güveniyorum.
◊ Sen böyle düşünüyor olabilirsin ama eşini o kadar çok rahat bırakmayan kadın var ki…
– Özlem: Ben karşısındakinin hareketine takılmam. Berkay’ın hareketi beni ilgilendirir.
– Berkay: Biz o dengeyi çok iyi kurduk. İki buçuk senede 2 kez tartışmamız oldu. En büyük tartışmamız 3 dakika sürmüyor.
◊ İlk evlendiğinizde Ömür Gedik’e verdiğiniz röportajda “yatağa küs girmeyeceğiz” demişsiniz…
– Berkay: O babamın lafı. Evlenmeden önce ikimize de bunu söyledi.
◊ Uyguluyor musunuz?
– Berkay: Tabii ki uyguluyoruz. Biz ataerkil bir aileyiz.
◊ Gerçekten mi?
– Berkay: Ben sabaha karşı 5-6 gibi işten gelirim. Evde yatılı 2 yardımcımız var. Ama yine de kapıyı bana Özlem açar. Kahvaltım hazırlanır. Ama çayımı mutlaka Özlem koyar.
◊ Alişan’ın ayak yıkatma mevzusuna doğru gidiyor…
– Berkay: Kadın ve erkeğin farklılıklarından ya da birinin daha üstün diğerinin daha aşağıda olmasından bahsetmiyorum. Erkek erkeklik vazifelerini yerine getirecek. Kadın, kadınlık vazifelerini yerine getirecek.
◊ Ayaklarını yıkatır mısın?
– Berkay: Bir gün çok yorgun ve halsiz olursam belki.
– Özlem: Aşkım şurada SPA salonu var. Hemen sana yolu tarif edeyim…
◊ Berkay sen kıskanç mısın?
– Berkay: Evet ama yerine göre. “Özlem’e şunu yapma, buraya gitme” gibi şeyler söylemem.
◊ Şunu giyme diyor musun?
– Berkay: Benim için bazı standartlar var. Mini elbise de giyilir. Ama giyileceği yerler var. Yerine göre giyilmesi gerektiğini düşünüyorum. Özlem nerede ne giyinmesi gerektiğini çok iyi biliyor zaten.
EVLENDİM DİYE MODELLİĞİ BIRAKMADIM
◊ Özlem modelliği bıraktın mı?
– Özlem: Bırakmadım. Ben zaten aktif modellik yapan biri değildim. Çok iyi ve sevdiğim modacılar var. Onların defilelerinde yer alıyordum. Geçen hafta Fashion Week vardı. Atıl Kutoğlu beni aradı, “Seni yine görmek istiyorum” dedi. Eski formuma tam dönmediğim için yer alamadım. Bu konuda kendime güvenim şu anda tam değil. Çok isterdim yer almak.
◊ Seneye teklif gelse çıkarsın o zaman…
– Berkay: Eğer yeni bir bebeğimiz olmazsa…