‘Şüpheli’ intihara ‘olağan’ rapor: 29 kesikle balkondan atlayabilir
Oturduğu apartmanın 5. katından atlayarak intihar ettiği, arkasında da bir not bıraktığı yazılmıştı… Fakat 2 çocuk annesinin okuma yazma bilmediği ortaya çıkmıştı. Netice Taşdelen’in 8 yaşındaki kızının söyledikleri ise herkesi daha şoke etti: ” Annem o gece hiç bağırmadı . Annemin ölümüyle ilgili…’
ADLİ Tıp Kurumu, Esenyurt’ta beşinci kattaki evinin balkonundan atlayarak intihar ettiği öne sürülen ancak vücudunda çok sayıda bıçak yarası bulunan Netice Taşdelen’le (31) ilgili raporunda “29 kesikle balkona kadar gidip atlayabilir” ifadesine yer verdi. Son duruşmada ifade değiştiren 8 yaşındaki kızı anne ve babasının olay gecesi kavga etmediğini söyleyerek, “Annem o gece hiç bağırmadı” dedi.
2 ve 7 yaşlarında iki çocuk annesi Netice Taşdelen’in cesedi 2 Aralık 2016’da, oturduğu apartmanın arka tarafında bulundu.
İddiaya göre Netice Taşdelen, beşinci kattaki evin balkonundan düşmüştü. Evde yapılan incelemede banyoda, mutfakta, bir battaniyede ve balkonun korkuluklarında kan izleri ile bir bıçak, bir de intihar mektubu bulundu. İddiaya göre Netice Taşdelen okuma yazma bilmiyordu.
SAVCILIK KOCASINI SUÇLADI
Bakırköy Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede, Netice’nin şüpheli eşi Abdulhakim Taşdelen tarafından banyoda bıçaklandığı ve diğer şüphelilerle birlikte yaralı halde battaniye ile mutfak balkonuna taşınıp aşağı atıldığı, polisler gelene kadar delillerin yok edildiği belirtildi. Tutuklanan Abdulhakim Taşdelen hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Sanığın 5 erkek kardeşi hakkında ise ‘Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirmekten 5 yıla kadar, ‘kasten öldürme’ suçuna katılmaktan ise müebbet hapis cezası istedi.
‘CANLIYKEN DÜŞTÜ İDDİASI’
Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya alanında uzman 8 kişinin oluşturduğu Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu raporunda Netice Taşdelen’in vücudunda 24’ü kesici delici alet yarası olmak üzere 29 kesiğin 4 tanesinin öldürücü nitelikte olduğu kaydedildi. Raporda “Düşmeye bağlı travmatik lezyonların kişi canlı iken meydana geldiği, yine sorulduğu üzere ‘Hayati vücut bölgelerine hayati tehlike oluşturacak şekilde çok sayıda darbelerin maktulün kendisi tarafından meydana getirilmesinin’ mümkün olduğu, yine sorulduğu üzere ‘Bu yaralardan sonra maktulün evin banyosundan veya bir odasından yürüyerek veya sürünerek balkona çıkıp, balkondaki korkuluğu aşıp kendisini aşağı bırakmasının mümkün olduğuna oy birliğiyle karar verildi” denildi.
‘ANNEM O GECE HİÇ BAĞIRMADI’
Psikolog eşliğinde ifade veren tanık Yüsranur Taşdelen önceki ifadelerinin aksine anne ve babasının kavga etmediğini söyledi. Yüsranur ifadesinde, “Annem öldü. Olay günü biz yatmıştık. Ben ağladım, babam geldi. Birlikte mutfağa ve banyoya baktık. Banyoda kan ve bıçak gördük. Mutfakta bulunan çamaşır makinesine yarı atılmış vaziyette bir battaniye gördük. Battaniyede kan vardı. Sonra balkona baktık. Balkonda babam aşağı baktığında yerde siyah bir şey görmüş. Ben o gece uyumadan annem ile babam kavga etmedi. Kardeşim uyuyordu. Benim ağlayarak kalkmamın sebebi rüya görmüştüm. Bu yüzden ağlayarak kalktım. Ben ilk bakıldığında banyo ve mutfakta bir temizlik yapılığını fark etmedim. Ancak daha sonra baktığımda banyoda kan ve bıçak yoktu. Mutfakta da battaniye yoktu. Annemin ölümüyle ilgili bir sırrım yoktur. Annem o gece hiç bağırmadı. Annem okuma yazma biliyordu. Defterimin üzerindeki etiketlere annem yazı yazıyordu. Defterimin içerisindeki sayfalara yazı yazmıyordu. Annem ile babam hiç kavga etmiyorlardı. Evin ne zaman temizlendiğini bilmiyorum” dedi.
ÇOCUĞUN BASKI ALTINDA İDDİASI
Avukatı Mesut Oruk, tanık Yüsranur’un baskı ve yönlendirme altında olduğunu ifade ederek, “Yüsranur en azında delil karartma aşamasında suça bulaşan kişilerin etkisindedir. Bu kişilerin baskı ve yönlendirmesi altındadır. Yüsranur ifade verirken duraksayıp kendisine söylenen kurguyu hatırlamaya çalıştığını düşünüyoruz. Soruşturma aşamasındaki ifadeleri daha değerlidir. Bizde Yüsranur’un bir sırrı vardır. Bu sır faile ilişkindir” dedi.
Avukat Oruk ayrıca Adli Tıp Kurumu’nun raporuna da tepki göstererek, “Bu rapora itibar edilemez. Adli Tıp Kurumu raporu dosyadaki beyanlara göre hazırlanmış bir rapordur. Biz tekrar bilirkişi raporu düzenlenmesini istiyoruz. ” dedi. Sanık Abdulhakim Taşdelen’in tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.