145 kişinin aşık olduğu, 13 kişinin reddettiği için intihar ettiği kadın İran Şahı Nasıreddin’in karısı Anis el-Doleh
Sosyal medyada son günlerde en çok konuşulan konulardan biri İran Şahı Nasıreddin ve haremin gözdesi şahın karısı Anis el-Doleh… 3 bin yıllık İran devletinin en uzun saltanatını süren İran Şahı Nasıreddin, 47 yıllık hükümdarlığında ülkesine kültürel anlamda birçok yenilik getirirken, 100’den fazla kadınla dolu haremiyle de çok konuşuldu. İşte hanedanlığın bilinmeyen hikayesi…
Takvimler 1848 yılını gösterdiğinde, asıl adı Nasser al-Din Shah olan Nasıreddin Şah, İran tahtının yani Pers Krallığının 47 yıllık mutlak hükümdarı oldu.
Bugüne kadar günlük tutan ve bunları yayınlayan ilk hükümdar olan Nasıreddin Şah, sadece 100’den fazla kadının bulunduğu haremiyle değil, reform tutkunu yanıyla da anılıyor.
Öyle ki o yıllara kadar Avrupa’yı çağrıştırdığı gerekçesiyle yasak olan tütünü yeniden serbest bırakırken, kadınların nargile ve tütün kullanımına da herhangi bir kısıtlama getirmedi.
Avrupa’yı ziyaret eden ilk modern Pers hanedanı olarak da tarihte yerini alan Nasıreddin Şah, Persçe, Almanca, Fransızca ve Felemenkçe dillerini biliyordu.
Naser al-Din, Pers Krallığı’na çeşitli Batı etkileri getirmekte etkili oldu. Din adamlarının gücünü kısıtlarken, halka telgraf ve posta hizmetleri tanıttı, yollar inşa etti, Batı okullarında eğitim veren ilk okulunu açtı ve Krallığın ilk gazetesini çıkardı.
İlk fotoğrafçılık deneyimini yaşayan hükümdarda kendisiydi. Şah Nasıreddin hareminde fotoğrafçı da bulunduruyordu ve kendisinin ve eşlerinin fotoğraflarını çektiriyordu. Bu yüzden kendisine ‘fotoğrafların efendisi’ deniyordu.
3.000 yıllık İran devletinin en uzun saltanatı olan Nasıreddin Şah’ın 25 karısından biri olan Anis el-Doleh da dönemin gözdelerindendi. Sanıldığı gibi 145 kişiden evlilik teklifi aldığı, ve kendisine aşık olup reddedilen 13 kişinin intihar ettiği gibi bir bilgi, tarihi belgelerde yer almasa da haremin gözdelerinden olduğu biliniyor.
O dönem, Pers kadınları, hayatlarının en modern zamanlarını yaşarken, haremde değişik kurallar da vardı. Bu konu son dönemde sosyal medyada da tartışılırken, ortaya çıkarılan bazı kaynaklara bu kadınların harem mensubu değil, ‘tiyatrocu’ oldukları öne sürüldü. Ancak BBC tarafından yayımlanan ve kaynakçadan yer verilen linktede o dönemde kadınların çekilmiş fotoğraflarından ve resmedilişlerinden yola çıkarak, bu kadınların Şah’ın hareminden olduğunu söyleyebiliriz.
Şahın gözdesi ve haremin bir numaralı ismi Anis El Doleh’in evlenemeden ya da henüz bıyık ve sakalları çıkmadan önceki hali.
Ancak o dönem kadınlar, kısa etekler giyebiliyor, poz verebiliyordu. Yalnızca Pers Krallığı için değil, tüm dünya için bu durum ‘modernliğin sembolü’ olarak yorumlanıyordu.
Ancak ileri yıllarda Batı ülkeleriyle kurulan ilişkilerin getirdiği değişim gereksinimini kavrayamamış ve başlangıçta izlediği reform politikasını terk ederek giderek tutuculaşmaya başlayan Şah, suikast sonucu öldürüldü.
30 Nisan 1896’da Şah’ın reformlarına karşı çıkan ve onu adaletsizlikle suçlayan Mirza Reza Kermani, Shah Abdol Azim tapınağında Nasır-al-Din Şah’ı öldürdü.
Ve Şah’ı öldürdükten sonra Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırlarına doğru kaçtı.
Nasser-el-Din halefi Mozaffar-el-Din Şah, babasının ölümünden intikam almak için Mirza Reza Kermani’yi bulmak için develere birlik asker gönderdi.
Nasser-el-Din halefi Mozaffar-el-Din Şah, babasının ölümünden intikam almak için Mirza Reza Kermani’yi bulmak için develere birlik asker gönderdi.
Ancak kaçış hikayesi başarılı olmadı ve aynı yıl Osmanlı İmparatorluğu tarafından yakalanarak idam edildi.