Perran Kutman: Nankör bir iştir bizimkisi, gençler Adile Naşit’i bile tanımıyor
Perran Kutman, hem dramın hem de komedinin ustası. Türkiye onu ‘Perihan Abla’ olarak bağrına bastı. Ama o, 50 yıllık sanat hayatına 50’den fazla karakter sığdırdı. 2014’ten beri ekranlardan uzak. Biz de kapısını çaldık “Neredesiniz?” diye sorduk. Dizilerin giderek birbirine benzediğini, yeni nesil çoğu oyuncunun ise parlayıp söndüğünü düşünüyor.
Neden artık ekranlarda yoksunuz? Küs müsünüz?
Hayır ama gelen projelere ısınamıyorum. Diziler o kadar uzun ki! Genç arkadaşlarımı izleyeyim diyorum, 45 dakika sonra sıkılıyorum. Böyle şey olmaz. Yönetmene de, yazara da, izleyene de yazık. Tarihi dizilerden de sıkıldım. Muhteşem Yüzyıl’da her şey vardı, doya doya izledik. Şimdi tüm dünyada yayınlanıyor ‘Sülüman Sülüman’ diye. Ama ısrarla bütün padişahların dizisini yapmak zorunda değilsiniz. Sürekli aynı şey olmaz!
Neden böyle? Üretkenlik mi yok acaba?
Samimiyet yok. Her şey para oldu. Paran varsa geziyorsun tozuyorsun. Karşı tarafın sıkıntıları seni ilgilendirmiyor. Gençler için üzülüyorum. Biz doya doya yaşadık.
Keşke eski filmler, diziler bir daha çekilse… Sizleri arıyor gözlerimiz…
Zor, artık olmaz. Zaten kaç kişi kaldık ki… Geçenlerde Ercan Yazgan’ı kaybettik. O beni ölümden kurtarmıştır ‘Perihan Abla’nın çekimleri sırasında. Poyrazköy açıklarında ters akıntı varmış. Tekneden öteki tekneye atlayacaktım. Araya düştüm, teknenin altına girdim. Sürekli dibe gidiyordum. Nurlar içinde uyusun, Ercanım içine mayo giymiş, bir şey olursa atlarım diye düşünmüş. Saçımdan yakalayıp çıkarmış beni.
Yeni jenerasyonda çok iyi oyuncular var belki ama dizi bittiğinde unutuyoruz isimlerini…
Evet, ben üzülüyorum onlar adına. Yeni nesil kalıcılığın ne demek olduğunu bilmiyor. Parlıyor ve sönüyorlar. O sönme onları üzmüyor ama beni üzüyor onlar adına.
Şimdiki oyuncuların astronomik ücretler aldığı söyleniyor. Sizin zamanınızda nasıldı durum?
18 saat çekim yapıyorduk. Şimdi de 18 saat çalışıyorlar ama karşılığını alıyorlar. Biz öyle paralar kazanmadık. Üç kuruş kazandıysak, o üç kuruşu saklamayı bildik çünkü öyle yetiştik. Ben memur çocuğuyum. Benim param kıymetlidir. Kuruş kuruş kazandığıma saygı duydum.
Sektörden mi kazandınız mal varlığınızı?
Sanat hayatımla kazandım. İlk dairemi aldığımda Müjdat Gezen ile sahneye çıkıyorduk. 40 yıl öncesinden söz ediyorum. Senetler yapıldı. Allah’ım o kadar yardım etti ki… Ayağım kırılır da çalışıp ödeyemezsem diye nasıl korkuyordum. Anneme veriyordum kazandığımı, o bana harçlık veriyordu. Onun için kuruşuma saygı duydum ben.
SETE GEÇ KALMAMAK İÇİN ÜÇ SAAT KURARIM
Perran Kutman kurallarınız var mıydı?
Set saati ne verildiyse, onun 15 dakika öncesinde oradayımdır. Mesleğine saygılı insanları severim. Beklemeyi asla sevmem. İkişer dakika arayla üç saat kurarım. Biri başucumda, biri uzağımda, biri de yattığım odanın dışında durur.
Keşke oynamasaydım dediğiniz bir iş oldu mu?
Hiç olmadı. Ama talihsizlikler oldu. Son çektiğimiz ‘Ah Neriman’ dizisi dört bölümde kaldırıldı. Neye dayanarak kaldırıldı? Rayting diyemezsin, çünkü öyle bir kadroydu ki her oyuncunun ayrı ayrı seveni vardı. Ne olduğunu bilmiyorum. Bu durum beni o dönem küstürdü. Niye yapıyorum bu işi dedim.
Yeni kuşak da sizi tanıyor…
Evet. Gençler ‘Hayat Bilgisi’nden tanıyor. Tek kaybım, çocukların beni tanımaması. Nesilden nesile dokunmuşum, şimdi de çocuklara dokunmam lazım.
Nasıl bir proje sizi tatmin eder?
Öyle bir proje gelir ki, okurken karakteri, kıyafetini düşünürüm, o zaman sarılırım projeye. Hiç taklit ettiğim karakter olmadı bugüne kadar. Ben kendim karakter yaratırım. Benim yarattığım karakterler taklit edilir. Karakter yaratırken de çocukluğunu düşünürüm. Nelerle oynamıştı? Anne ve babasıyla arası nasıldı?
KENDİMİ HATALARIMLA ÇOK SEVİYORUM
Yapımcı Koral Sarıtaş ile evlisiniz, kaç yıl oldu?
İkinci evliliğim. 39’uncu yılımız. Her ikimiz de aile sevdiğimiz için mutlu ve mesutuz. Haklarımıza saygılıyız.
Pişmanlığınız var mı hayatta?
Hiç yok. Yaptığım bütün hatalara başım diktir. O hatalar bir yere getirir seni. Kendimi hatalarımla çok seviyorum. Perran’ı ben çok seviyorum, gerçekten seviyorum. Dürüst ve dobra bir insan. Ama dobralığımı kimseyi kırmadan yaparım.
‘Perihan Abla’ efsane bir diziydi. Şevket Altuğ ile sizi tekrar bir arada göremeyecek miyiz?
Biz de çok isteriz ama iyi bir projeyle karşılaşamadık. Eskiden ayda bir toplanır eşlerimizle yemeğe giderdik. Yapamıyoruz bir süredir.
Tiyatroya neden devam etmiyorsunuz?
Onun için de iyi bir proje ve salon olması lazım. Haftada iki oyunla tiyatro oyuncusu kendini nasıl tatmin eder ki?
Hep eski Türk filmlerini izliyorum
Unutulmaktan korkmuyor musunuz?
Hayır hiçbir şekilde. Ben görevimi yaptım 50 yıl boyunca. Bundan sonra da tabii ki devam ederim. Ama nankör iştir bizimkisi. Adile Naşit’i düşün… Genç nesil bilmiyor bile onu. Belki arada, filmlerde gördüğü zaman oradan oraya fıttırı fıttırı koşan bir hanım olarak biliyor ancak. Bir şey itiraf edeyim mi? Hep eski Türk filmlerini seyrediyorum. Neden biliyor musun? Necdet Tosun, Hüseyin Baradan, Mürüvvet Sim.. Hepsi öldü. Dua edecek kimseleri var mı diye düşünerek açıyorum filmleri… Seyrederken kim varsa hepsine ayrı ayrı Fatiha okuyorum…
İnançlı bir kadınsınız, muhafazakar mısınız?
İnançlıyım, muhafazakar değilim. Aynı şey değil ikisi.
Atatürkçü müsünüz?
Kesinlikle.