Arif Sağ ile yarım asırlık dostluğum bitmiştir
Musiki Eser Sahipleri Meslek Birliği Başkanlığı (MESAM)’daki başkanlık görevinden istifa eden Orhan Gencebay bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada istifası ile ilgili konuşan ünlü sanatçı Gencebay, “Arif Sağ yarım asırdır dostumdu, fakat bu dostluk bitmiştir” dedi.
Orhan Gencebay MESAM’daki başkanlık görevinden istifa ettikten sonra bugün basın mensuplarının karşısına geçti. Etiler’de bulunan bir ofiste düzenlenen basın açıklamasına çok sayıda gazeteci katıldı. İstifası sonrasında basında çıkan haberlerle ilgili bir açıklama yapan Orhan Gencebay, ”Öncelikle şahsımla ilgili son birkaç gündür pek çok asılsız ve maksatlı haberler yayınlandığı için, genel sorunlara geçmeden önce, bu maksatlı haberlerle ilgili kısa bir açıklama yapmak istiyorum.
En başta Arif Sağ’ın söylediği, yazdığı veya yazdırdığı haberler olmak üzere; son derece maksatlı, tamamen gerçek dışı, benim söylediklerimi, yazdıklarımı saptırtarak yorumlayan ve yorumlatan, beni yanlış tanıtma isteğiyle, belki de planlı olan bu haberleri art niyetli ithamları, çabaları şiddetle kınıyor ve reddediyorum. Arif Sağ yarım asırdan fazladır dostumdu, fakat bu dostluk artık bitmiştir. Son zamanlarda basına verdiği demeçlerde, şahsıma hakaret eden, son derece saygısız ve gerçek dışı saçma sapan, art niyetle verdiği bilgilerden dolayı bu dostluğu kendisi bitirmiştir. Kendisine sağlıklar diliyorum” dedi.
İstifa dilekçesinin maksatlı olarak sızdırıldığını vurgulayan Gencebay şunları söyledi: ”Ben istifa dilekçemi kamuoyuna, basına değil, yönetim kuruluna hitaben yazmıştım. MESAM’ın mahremiyetinde kalarak yönetim kurulunda değerlendirilmesi gereken dilekçemin mahremiyeti korunamamış, polemik konusu oluşturmak isteyen birileri tarafından maksatlı olarak MESAM dışına servis edilmiştir. Bana göre bu olay büyük bir suçtur ve MESAM Haysiyet Kurulu olaya el koyarak bu kişileri MESAM’dan derhal ihraç etmelidir. Çünkü MESAM’ın mahremiyetini MESAM dışına ifşa edenlerin, kamuoyuna açıklayanların ihraç edildiğini çok iyi biliyoruz. Ayrıca dilekçemi MESAM dışına çıkartanların, şahsıma zarar vermek için dilekçemin içeriğini saptırarak art niyetli başka amaçlar için kullanmak istediği şüphesini taşımaktayım. Maksatlı olarak dışarı sızdırılan dilekçemde dile getirdiğim gerçeklerden dolayı, bazı yönetim kurulu üyelerinin şahsımı hedef alan terbiye ve saygı dışı ifadeleri karşısında, yönetim kurulunda birlikte görev yaptığımız yönetim kurulu üyeleri Recep Ergül, Ahmet Selçuk İlkan, Suat Suna ve Fuat Güner de MESAM Yönetim Kuruluna ortak bir dilekçe yazarak, ”Sayın Orhan Gencebay’ın, başkanlıktan istifa ederken uyarı mahiyetinde dile getirdiği tüm görüş ve düşüncelerinin altına bizler de imza atıyoruz demiştir” dedi.
MESAM’da yaşanan sorunun mezhepsel ve etniksel olmadığının altını çizen Gencebay, ”Ben ve benimle aynı düşünceleri paylaşan arkadaşlarım, “Cennet vatanımızda, dil, din, cins, ırk farklılığı vardır, fakat ayrılığı yoktur, olması da mümkün değildir” diyen ve buna bütün kalbiyle bilerek inanan, ömürleri boyunca haklarında tek bir şaibe bile olmayan Türkiye Cumhuriyeti’nin birer vatansever yurttaşlarıyız. Bu zengin kültür farklılıklarımız MESAM’da musiki olarak temsil edilmektedir ve hep öyle olacaktır. MESAM’da yaşanan sorun, asla mezhep veya etnik köken sorunu değildir. Ancak her genel kurul öncesi olduğu gibi, birileri bütün kutsal değerlerimizi seçime malzeme yapıp, buna yaslanarak seçilmek gayretinde olduklarının düşüncesini taşımaktayız” dedi.
Gönlünün kırıldığını ifade eden Orhan Gencebay, ”Arif Sağ için geçen haftaya kadar şunu söylemişimdir. Arif benim yarım asırdır dostumdur. Ben onun gönlünü kıracak hiçbir şey yapmadım, yapmam demişimdir. Ancak ben bunu söylerken o farklı şeyler söyledi. Olmayacak sözler söyledi. Olağanüstü yalan, yanlış şeyler söyledi. Benim gönlümü kırdı, ben ona artık sağlık diliyorum. Bu dostluğu bozan kendisidir, ben bozmadım. O bozdu” diye konuştu.
Arif Sağ’la politik anlaşmazlık yaşadığı iddialarının sorulması üzerine Gencebay, ”İnsan ayrımı yapmak ne mümkün. Allah korusun. Hayatımız boyunca böyle bir şey yapmadık. Bunca zamandır şerefimle, onurumla yaşadım. İnşallah böyle de öleceğim. Etnik ve mezhepsel şeylerin gündeme getirilmesi utanç verici. Çok büyük gönül kırıcı. Benim siyasetle işim yoktur. Siyaseti siyasetçiler yapsın. Ben sanatçıyım. Sanat, siyaset yapmaz. Sanatın kendisi kesinlikle siyaset yapmaz. Sanat; iyiyi, doğruyu, güzeli, estetiği, adaleti anlatır. Bu değerleri bilen hangi siyasi kurum varsa ona saygı duyarım” ifadelerini kullandı.
Akil İnsanlar Heyeti’nde bulunmasının bir takım çevrelerce yanlış yorumlanmak istendiğini belirten Orhan Gencebay, ”Rahatsız edici olaylar olmuştur. Hatta zaman zaman şiddete başvurma isteği de olmuştur. Ancak engellenmiştir. Bu gibi kalkışmalar olmuştur. Ben söylemek istemedim. Bir süre önce akil oldum, seçildim. Daha doğrusu bir bakanımız beni aradı, ‘Ülken için, vatanın için elini taşın altına koyar mısın?’ dedi. Ülkem için, vatanım için, insanımız için canımız kurban olsun dedim. Atatürk der ki; Maksat vatansa gerisi teferruattır. Ben de bu duyarlılıkla memnuniyetle yapacağımı söyledim. Bunu herhangi bir vatandaşa sorsanız benle aynı cevabı verirdi dedim. Biz üstümüze düşen şeyleri yaptık. Halkımızla bir anket yaptık ve bunu devletimize sunduk. Ancak bu şerefli, onurlu görevi başka başka anlattılar ve bizi lekelemeye çalıştılar. En azından ben ne yaptığımı defalarca ifade ettim. Bunu başka türlü kullanmak isteyenler oldu. Maalesef bir zaman bunu MESAM’ın içinde olan kişilerde kullanmak istedi. Biz bunların üstünde durmadık. Biz ülkemizi, vatanımızı, milletimizi seviyoruz ve değerlerimizi korumaya çalışıyoruz. Biz sanatçıyız. Sanatçı ne yaparsa biz onu yapıyoruz. Herkesin siyasi görüşü farklı olabilir, bunu da seçim zamanı sandığa giderek gereğini yapar” diyerek yaşananlara tepki gösterdi.
‘Arabesk yaptım, halkıma ihanet ettim’ diyen Arif Sağ’ın sözleri üzerine Orhan Gencebay, ”Arabeskin ne olduğunu bilen varsa beri gelsin. Benim yaptığım müziğin başlığı arabesk değildir. Ben Türk müziğinin devamıyım. Yaptığımız çalışmalara arabesk diyorlar. Arabesk nedir? Bilen yanıma gelsin. Her neslin kendine göre getirileri, dinamiği vardır. Bunlara saygı duyalım. Bazı değerleri tabulaştırmanın anlamı yok. Özgür olalım, düşünce ve duygu özgür olmazsa üretim olmaz, yaşam olmaz. Düşünce ve özgürlük hiçbir zaman kurumlaşmamalıdır” dedi.