Bir zamanlar yoksul ve dul bir kadın varmış. Oğlu çok tembel bir delikanlı olduğu için paraları yok denecek kadar azmış. Bir gün o kadar zor bir duruma düşmüşler ki, kadıncağız ellerinde kalan tek mal varlığını, Süt Beyazı isimli ineklerini satmaya karar vermiş. Oğluna ineği pazara götürüp satabileceği en iyi fiyata satmasını söylemiş. Delikanlı pazara giderken
Bir zamanlar köyün birine bir adam gelmiş ve tanesi 10 Liradan maymun alacağını söylemiş. Köyde çok maymun olduğu için köylüler sevinçle ormana koşup maymun ları yakalamaya başlamışlar. Adam, bin lerce maymunu 10 liradan satın alınca ortalıkta maymunlar azalmış, yakalaması zorlaşmış. Köylüler tam maymun yakala maktan vazgeçecekken adam tanesine 20 Lira vereceğini söylemiş. Tekrar heveslenen köylüler
Kızın biri yeni aldığı bisikletiyle okula geliyor ve okulun bahçesindeki bisiklet parkına henüz kilit almadığı için öylece bırakıyor… Derslerin bitiminde eve gitmek için bisikletinin yanına gelince bisikletinin yerinde olmadığı görüyor ve çok sinirleniyor.. Ertesi sabah okula geldiğinde bisikletini üzerinde bir notla bir gün önce bıraktığı yerde buluyor .. Kağıtta aynen şöyle yazıyor: ‘Çok özür dilerim
Yoksul bir oduncu, ıssız bir ormanın kıyısındaki küçük bir kulübede karısı ve üç kızıyla birlikte oturuyormuş. Bir sabah yine işine giderken karısına demiş ki “Bugün öğle yemeğimi büyük kızla ormana gönder. Çünkü öğleye kadar işimi bitiremeyeceğim. Kız yolunu şaşırmasın diye yanıma bir torba darı alıp yollara serpeceğim.” Güneş ormanın tepesine kadar yükselince, kız bir tas çorbayla
karı-koca kahvaltı yaparken kadın bir anda elindeki tavayı kocasının kafasına geçirir. ne olduğunu anlamayan kocası şaşkınlıkla durumu sorar – ne oldu hayatım? + dün pantolonunu yıkarken cebinden üstünde Çiğdem yazan bir kağıt buldum. – karıcım o, geçen gün üzerine bahis oynadığımız atın ismiydi. bu açıklamayı yeterli bulan kadın neşe içinde kahvaltısına devam eder. kadın, iki
Amerikalı bir antikacının yolu Türkiye’ye düşmüş, hayvan pazarının birinde geziyormuş. Birden, önünde ihtiyarca bir adamın durduğu, zayıf mi zayıf, hasta bir eşek görmüş; ancak dikkatini çeken, bu zavallı eşeğin üzerinde gördüğü, oldukça eski ve son derece değerli semermiş. Antika kültürü olmayan bu zavallı ihtiyardan semeri son derece ucuza satın alabileceğini düşünerek pazarlığa başlamış. Sıkı bir pazarlıktan
Osman amca hanımını dövmüş ve hanımı da dayanamayıp memleketteki anasının yanına gitmiş ve epey zamandır gelmemiştir. Cep telefonuyla yaptığı çağırma istemlerine cevap alamayan Osman amcanın; çamaşır, bulaşık, yemek, temizlik ve çocuklarla uğraşmaktan takadı tükenmiştir. Kadınını son kez çağırmak için telefona sarılmış, ancak anasının yanından gelmek istemeyen kadın, telefona cevap bile vermemiştir Bunun üzerine Osman amca
Adamın biri iş için yurt dışına gidiyormuş, tam uçağa binerken kulağında bir ses: “-Binme, bu uçak düşecek… ”Dönmüş, bakmış, kimse yok, ama içine de bir kurt düşmüş, binmemiş… İkinci uçağı beklerken kara haber ulaşmış:“ -Uçak düştü kurtulan olmadı… ”Koşmuş Tren Garına, bilet almış, tam trene binecek, aynı ses kulağında; “-Binme bu trene,raydan çıkacak… ”Dönmüş, bakmış yine
Biyoloji dersinde yapılacak sınav için herkes acayip çalışmış, notlar fotokopiler havada uçuşmuş. Sınav günü öğrenciler birde bakmışlar, ortada kağıt kalem yok, sadece sıra sıra mikroskoplar. .. Hoca sınavı açıklamış: ”-Bu mikroskoplardaki lamların hepsinde bir böceğin bacağı var, sınavınız: bacağından böceği tanımak.” Tabi hemen itirazlar, feryatlar… Ama yararı yok, hocanın dediği dedik. Öğrenciler mikroskopları n başına
Aspirinin rahim ağzı kanseri riskini azalttığı kaydedildi. Uzmanlar haftada 7 kez aspirin içenlerde rahim ağzı kanserinin %47 oranında azaldığını belirtti. 5 yıl veya daha fazla süreyle aspirin kullananlarda ise risk %41 oranında azalıyor. Daily Mail’de yayınlanan yeni bir araştırmaya göre günde bir aspirinin rahim ağzı kanseri riskini azalttığı belirtildi. 328 hasta üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda