Yazar: ayla5

Dilenci

Bir gün Peygamber Efendimizin (s.a.v.) yanına, Medineli Müslümanlardan fakir bir adam geldi ve yiyecek bir şeyler istedi. Efendimiz ona: Senin evinde hiç eşya yok mu? diye sordu. Adam: Var dedi. Bir kısmıyla örtündüğümüz, bir kısmını yere serdiğimiz bir çul, bir de su kabımız var. Rasûl-ü Ekrem (s.a.v.); Onları bana getir buyurdu. Adam çul ile su

Mavi Patik Hikayesi

İhtiyar adam tapu dairesinden çıkarken sevinçliydi. Kendi kendine düşünüyordu; – Oh. be! ferahladım. Ölümlü dünya… Oturduğu evin tapusunu, çocuğunun üstüne kaydettirmişti. Tapu dairesinde çıktıktan sonra bir küçük lokantada öğle yemeğini yedi, vakit geçirmek içinparkları dolaştı. Bir parkta Cem Karaca’nın şarkısı çalınıyordu; ‘Allah Yar! Allah Yar!’. Akşama doğru eve gitmek için yola çıktı. Bir yandan düşünceler

Hayat Bir Rüya

Bir adam , yürürken arkasından bir aslanın koştuğunu görür. Hızla kaçarken tam önünde bir kuyu görür ve hızla kuyuya iner. İpe sarılıp kuyuya inerken.. Alt tarafta büyük bir yılan görür. Yılan hızla buna doğru yükselirken .. Ne yapacağım der. Üstte aslan altta yılan. O sırada iki tane fare biri beyaz diğeri siyah ipi kemirmeye başlar.

Çöp Kamyonu Kanunu

Bir gün bir taksiye atladım ve havaalanından hareket ettik. Sağ şeritte yol alırken siyah bir araba park ettiği yerden aniden yola, önümüze çıktı. Taksi şoförü sert bir şekilde frene bastı, kaydı ve diğer arabaya çarpmaktan milim farkıyla kurtuldu. Diğer arabanın sürücüsü camdan başını çıkartıp bağırmaya ve küfretmeye başladı. Taksi şoförü ona gülümsedi ve içten bir

Mutluluk Hikayesi

Yavru bir kedi kuyruğuyla oynuyormuş. Bunu gören yaşlı bir kedi: – Neden kuyruğunu kovalıyorsun? Yavru kedi yanıt vermiş: – Mutluluğun kuyruğumda olduğunu öğrendim. Onu yakaladığımda mutluluğa kavuşacağım. Bu nedenle onu kovalıyorum. Bunun üzerine yaşlı kedi şöyle demiş: – Senin yaşında bende mutluluğun kuyruğum olduğunu düşünmüştüm. Sonra şunu fark ettim; ne zaman onu yakalamaya çalışıp, kovalasam

Ben Karışmam Kardeşim

Adamın biri bir gün bahçesinde otururken Hayvan dışkısından top yapan bir böceği görmüş, böcek pisliği ayakları ile yuvarlayarak giderken içinden şöyle geçirmiş: – Ey Allahım! Her şeyi çok güzel çok hoş yaratmışsın da, şu böceği sırf pislikle uğraşsın diye mi yarattın? Aradan bir kaç ay geçmiş adam umarsız bir hastalığa yakalanmış. Derdine kimseler çare bulamamış.

İyilik Yap O Döner Seni Bulur

Gece yarısı evine dönüyordu. Issız bir kasaba yoluydu. Bu kasabada her şey on yaşındaki arabası kadar yavaş ve aheste gidiyordu. Üstelik çalıştığı fabrika kapandıktan sonra her şey daha da yavaşlamıştı. İşsizdi. Kış gelip çatmıştı. İşsizlik ve çaresizlik soğuğu daha da derinleştiriyordu. Yol sakindi. Bu saatte pek az insan yolda olurdu. Çoğu arkadaşı çoktan evine varmıştı.

Limon Satarak Bisiklet Almak

Ortaokul son sınıftayım, babam Çankırıda görevli, subay lojmanlarında oturuyoruz, tüm arkadaşlarımın bisikleti var, bir benim yok. Sınıfı da geçtik. Babama gittim, bana bir bisiklet alır mısınız? dedim. Çalış kendin al cevabını aldım. Nasıl?. Beni aldı, Çankırı’nın göbeğinde herkesin gülüşüyle tanıdığı Neşeli diye bir manav vardı, ona götürdü, bir kasa limon aldı, bana verdi, Borcun şu…

Dünya Fare Kapanı Yarışması

Dünya fare kapanı yarışması. Türkiye adına da Karadeniz Teknik Üniversitesi katılacak. Son gün doçentler profesöre gidiyorlar “Abi katılıyor muyuz?” “yav nedir?” “işte fare kapanı. . ” “hazırlık?” “yok” “yolluk var mı?” “var” “harcırah var mı?” “var” “yav gider orada ayarlarız” diyorlar. Ekip gidiyor oraya. Ertesi gün sunumlar yapılacak. Bizimkiler de en ufak hazırlık yok. ”Hoca

Gece ile Gündüz Nasıl Ayırt Edilir

Bir bilge kisi, çölde öğrencileriyle otururken demiş ki; – Gece ile gündüzü nasıl ayırt edersiniz ? Tam olarak ne zaman karanlık başlar, ne zaman ortalık aydınlanır ? Öğrencilerden biri; – Uzaktaki sürüye bakarım, demiş, koyunu keçiden ayıramadığım zaman akşam olmuş demektir. Başka bir öğrenci söz almış ve “Hocam” demiş, “İncir ağacını, zeytin ağacından ayırdığım zaman,