Ayak nasırlarını kökünden kazıyan evde yapabileceğiniz 7 denenmiş kanıtlanmış Yöntem
En olmadık zamanlarda insanın ayakkabılarını çıkarıp yalın ayak yürümesine sebep olacak kadar ızdırap veren oluşumlardır ayak nasırları. Bu yazımıza, işte bu ızdıraba son vermek için uygulanabilecek bitkisel tedavileri ve ayak nasırından korunmak için alınabilecek doğal önlemleri konu ettik.
Nasır Nedir, Neden Olur?
Nasır, aslında derinin savunma mekanizmalarından biridir. Sürekli olarak basınca maruz kalan bölgelerde cilt kalınlaşarak, kendini korumaya alır. Tıpkı yaraların kabuk tutması gibi. Vücudun herhangi bir yerinde olabilir ama en çok el ve ayaklarda rastlanır. Sürekli kullanılan el aletlerinin, elin hep aynı yerine yaptığı baskının etkisini azaltmak için aletin temas ettiği el bölgelerinde kalınlaşma meydana gelir. Böylece deri, kendini ve daha derindeki dokuları korumaya alır. Her insanın ayak yapısı farklıdır. İnce, taraklı, kemikli, düz taban, çukur taban… Bu kadar farklı ayak tipi varken, giyilen ayakkabıların neredeyse tek tip olması nasır oluşumunun en önemli sebeplerindendir. Ayak yapısına uygun olmayan ayakkabılar giyildiğinde, ayak tabanı ya da parmaklardan herhangi biri, basınca maruz kalır ve bu durum süreklilik arz ederse, o bölgedeki deri kalınlaşmaya başlar.
Ayak Nasırı İçin Bitkisel Tedaviler
Ayak nasırlarının tedavisine mümkün olduğunca erken, nasır çok fazla kalınlaşmadan başlanmalıdır. Tedavi edilmeden ve önlem almadan geçen her gün, nasır tabakalarının artmasına ve kalınlaşmasına sebep olur ve tedavi güçleşir. Tedavide kullanılan hiçbir yöntem ve ürün, nasır oluşumuna sebep olan bası ortadan kaldırılmadan etkili olamaz. Bu yöntem ve ürünler öncelikle nasır oluşumunu önlemeye yöneliktir. Nasır oluşumu başladıysa da hedef, nasır tabakasını, alttaki sağlıklı deriye zarar vermeden ortadan kaldırmaktır.
1. Meyan Kökü
İçeriğindeki yüksek miktardaki şeker sebebiyle meşrubat, bira, ilaç ve şekerleme sektöründe kullanılan meyan kökü, binlerce yıldır tüm dünyada sağlık alanında geleneksel olarak en çok kullanılan bitkilerden biridir. Ülkemizde de farklı yörelerde farklı isimlerle ( tatlı kök, peyam, beyam, boyam) tanınan ve çok kullanılan bitkidir. Anadoluda daha çok antiseptik ve bağışıklık güçlendirici etkilerinden faydalanmak için kullanılır. Ayak nasırı tedavisinde kullanımı için; 4-5 tane meyan kökü blender ya da kahve çekme makinesinde toz haline getirilir. Bu toz, azar azar limon suyu eklenerek hamur kıvamına getirilir. Gece yatarken nasırlı bölgeye bir miktar konur ve üzeri sarılır. Sabah nasırlı bölge ılık suyla yıkanarak temizlenir. Bu şekilde 3-4 gece kadar tekrar edilen bu yöntemle, nasırlaşan deri tabakalar yumuşayacak ve temizlenmeye hazır hale gelecektir.
2. Ananas
Ülkemizde yetişmemesine rağmen, tropikal bir meyve olduğu için her mevsim kolaylıkla bulunabilen ananas, özellikle cilt sağlığı üzerinde olumlu etkilere sahiptir. Meyve olarak tüketilir, suyu içilir, pasta süslemesinde kullanılır. Son zamanlarda kurutulmuş ananas dilimleri de oldukça yaygın. Ülkemizde yetişmediği için, geleneksek bir kullanım alanı yoktur. Fakat içeriği ve sağlık için faydaları bilinmektedir. Nasır tedavisinde de zengin vitamin, mineral içeriği ve hücre yenileyici özelliği sayesinde fayda sağlar. Bunun için; 1 dilim taze ananas nasırlı bölgeye sarılarak, bir gece bekletilir. Bu uygulamaya nasır tabakaları kat kat yumuşayana kadar 1 hafta kadar devam edilebilir. Her defasında uygulamadan önce ve sonra ayaklar yıkanmalı ve derinin yumuşaması sağlanmalıdır. Fakat ayakları ıslak bırakmamaya da dikkat edilmelidir.
3. İncir
Lif bakımından çok zengin besin maddesi olan incir, başta kabızlık olmak üzere pek çok sindirim probleminde de son derece faydalıdır. Kalsiyum, bakır, magnezyum, potasyum ve kükürt açısından da en zengin içeriğe sahip meyvedir. Yaş ve kuru inciri yiyerek bu zengin içerikten faydalanabiliriz. Fakat nasır tedavisinde olduğu gibi pek çok başka cilt sorununda da bize fayda sağlayacak olan, incirin sütüdür. Tam olgunlaşmamış incir meyvesinin ya da yapraklarının sap kısmından sıkarak çıkartılan bu beyaz sıvı çok değerli bir besin maddesidir aynı zamanda. Siğil, çıban ve nasır tedavisinde bu meyve özünün kullanımı tüm dünyada çok yaygındır. Ham incir meyvesinin ya da yapraklarının sütü direk olarak nasırlı bölgeye damlatılabilir ya da süte batırılmış bir parça sargı beziyle uygulanabilir.
4. Limon
C vitamini kaynağı olarak bildiğimiz ve en çok gribal durumlarda faydalandığımız limon, asitli içeriğiyle de nasır tedavisinde kullanabileceğimiz doğal bir kaynak olarak karşımıza çıkar. Uygulaması son derece kolaydır, herhangi bir hazırlık gerektirmez. Nasırlı bölgeye direk olarak sürülür ve kuruyana kadar beklenir. Nasır iyice yumuşayana kadar, her gün ve günde 2-3 sefer uygulanabilir. Sağlıklı el ve ayaklara da zaman zaman uygulamakta fayda vardır.
5. Sarımsak
Ülkemizde geleneksel tedavi yöntemleri arasında ilk sıralarda yer alan sarımsak tansiyonu dengelemekten, yaraların iyileştirilmesine kadar pek çok sağlık sorununda kullanılır. Gerçekten de bakteri ve mantarların enfekte olmasını engelleyen bileşiklere sahiptir. Tüm dünyada bilinen bir antiseptik yani mikrop öldürücüdür. Sarımsağın bu özelliklerinden ayak nasırı tedavisinde yararlanmak için; 1 diş sarımsak ortadan ikiye bölünür ve nasırlı bölgeye, hafifçe bastırılarak sürülür. Sarımsağın yapışkan özü, nasıra iyice yedirilmelidir. Bu özden daha çok faydalanmak için sarımsağa rendeleme işlemi de yapılabilir. O zaman gece yatarken, rendelenmiş bir diş sarımsak nasırlı bölgenin üzerine konur ve bir sargı beziyle kapatılarak bu şekilde bir gece bırakılır. Sabah ılık suyla temizlenir.
6. Kuru Soğan
Doğal bir antibiyotik olarak tüm dünyada kabul gören kuru soğan aynı zamanda hücre yenileyici özelliğe sahip değerli bir besindir. Türk mutfağında pişmiş ya da çiğ olarak kendine çok geniş bir yeri olan kuru soğan, nasır tedavisinde de farklı yöntemlerle kullanılabilir.
a) Bir kuru soğan, kabukları soyulup 4’e bölünür ve sadece üzerini geçecek kadar suyla haşlanır. Su kaynamaya başladıktan sonra kapağı kapatılarak ve ocağın ateşi kısılarak 15 dakika kadar haşlanan ve yumuşayan kuru soğan blenderla püre haline getirilir. Nasırlı bölgeye, kalın bir tabaka halinde yayılan ezilmiş soğanın üstü kapatılarak, tercihen bir gece bu şekilde geçirilir.
b) Kuru soğan çiğden rendelenerek bir tel süzgeçe alınır ve suyunun süzülmesi sağlanır. Bu su, bir kulak çubuğu yardımıyla nasırlı bölgeye sürülür.
c) Bir kuru soğan halka halka doğranır ve üzerini geçecek kadar sirkenin içinde 2-3 saat bekletilir. Sürenin sonunda sirkenin içinden alınan soğan halkaları nasırlı bölgenin üzerine yerleştirilir ve gazlı bezle sarılarak sabitlenir.
7. Hint Yağı
Hintyağı bitkisinin tohumlarından elde edilen hint yağı, tıp alanında ve otomotiv sektöründe yaygın olarak kullanılan bitkisel bir yağdır. Hazmı zor olduğu için yemeklerde kullanılmaz ama laksatif etkisi sebebiyle kabızlık tedavisinde kullanımı yaygındır. Cilt için de çok iyi bir nemlendiricidir. Ayak nasırlarının tedavisinde hint yağından en iyi şekilde fayda sağlamak için, nasırlı bölge hint yağıyla masaj yapılarak ovulur. Bu işlemi ayaklarınızı bir süre ılık suda dinlendirdikten ve kuruladıktan sonra yapar ve yumuşak bir çorap giyerek geceyi bu şekilde geçirirseniz daha iyi sonuç alırsınız.
Nasır tedavisi sabır gerektiren bir süreçtir. Yukarıda söz edilen bitkisel uygulamalardan hangisi tercih edilmiş olursa olsun, ayak nasırından bir seferde kurtulmayı beklemek yanlıştır. Tedavide amaç, kalınlaşan deriyi yumuşatarak tabaka tabaka soymak ve sağlıklı deriye ulaşmaktır. Öte yandan nasıra sebep olan baskıyı ve sürtünmeyi de ortadan kaldırmak gerekir. Nitekim ayaklarda nasıra sebep olan en önemli sebep, yanlış ayakkabı seçimleridir. Ayak yapısına uygun ayakkabılar seçilmeli ve her gün aynı ayakkabıyı giymekten kaçınılmalıdır. Nasır oluşumunu engellemek için ayaklarınızı her gün yıkayın. Her banyoda ponza taşı ile ölü deriyi temizlemeyi, zaman zaman da ılık karbonatlı suyla ayak banyosu yapmayı alışkanlık haline getirin. Yıkadıktan sonra ayaklarınızı çok iyi kurulayın ve nemlendirin. Ayaklarınızı nemlendirmek için hint yağı iyi bir seçenektir.