Bahar Öztan kanseri anlattı: Bana duanın sihirli gücünü öğretti
55 yaşındaki sinema oyuncusu Bahar Öztan, 2015’te yumurtalık kanseri oldu. Bir yıl sonra hastalık bu kez bağırsaklarda ortaya çıktı. “Eski günleri hatırlayınca burnumun direği sızlıyor… Saçlarımı taramaya kıyamazdım, kemoterapi öncesi kazıttım hepsini” diyor. 55 yaşındaki sinema oyuncusu Bahar Öztan, 2015’te yumurtalık kanseri oldu. Bir yıl sonra hastalık bu kez bağırsaklarda ortaya çıktı. “Eski günleri hatırlayınca burnumun direği sızlıyor… Saçlarımı taramaya kıyamazdım, kemoterapi öncesi kazıttım hepsini” diyor.
Sevenlerinizi üzdünüz. Şimdi nasılsınız?
Şu anda biraz daha mutluyum, tedavinin bitmesine az kaldı. Altıncı kemoterapi ve bitecek. Ameliyat da geçirdim, 13 saat sürdü. Üzüntüleri içe atmak kanser ediyor! Bunu öğrendim.
Neydi sizi bu kadar üzen?
Küçük şeylerden büyük dertler çıkaran biriyim. Güçlüyüm ama bir o kadar da hassasım. Herkesle her şeyi paylaşmam. Sanırım beni kanser eden bunlardı. Hayat üzülmek için çok kısa. Pozitif olmalı, her şey kafaya takılmamalı; hastalığın bana öğrettikleri bunlar.
ASLA PES ETMEK YOK
Yeniden nüksetti galiba?
Maalesef öyle oldu. Tam kurtuldum derken bir sene sonra nüksetti. Hemen pes etmek yok, yoksa o sizi yener. Savaşırsanız siz onu mutlaka yeniyorsunuz.
ÖNCE CANAN SONRA CAN
Savaşmaya devam o zaman…
Önceleri psikolojik olarak etkilensem de kendimi hiç bırakmadım. Allah beni benle sınasın, sevdiklerimle değil. Güçlüyüm, hallederim. Ya evladıma gelseydi, o zaman taşıyamazdım. Önce can, sonra canan derler ya, ben tam tersini düşünüyorum.
İlk teşhis ne zamandı?
2015 yazıydı. Sürekli hazımsızlık ve şişkinliğim vardı. Denize giriyoruz, üşütüyoruz diye düşündüm. Sonra kilo kaybı başladı. Yumurtalık kanseri çıktı.
RUH HALİ DEĞİŞİYOR
İlk tepkiniz ne oldu?
İnsan başka bir ruh haline geçiyor. Tedaviye odaklanıyor sadece. Yaşadığım kötü şeyleri paylaşmayı sevmem. Bunu da yansıtmayı istemedim. Sonra, “Hastalık bana ne öğretti?” diye düşündüm. Ne zaman ki tedavi bitti sonuçlar sağlıklı çıktı, o zaman rahatladım. İçim sevinçle doldu.
En önemlisi moral değil mi?
Elbette! Koyvermek yok. Doktorumun yaptığı ilk konuşmayı hiç unutmam; “Biz seninle uzun bir yolculuğa çıkıyoruz. Bu yolculukta morale ihtiyacımız var” dedi.
KENDİ KENDİME YETTİM
Moral hiç dibe vurmadı mı?
Önce ne olacak duygusu vardı. Sonra da bilinmezlik. Ama hep umutla baktım. Çocuğum küçük olsa üzülürdüm. Zaten ölümden hiç korkmuyorum.
Psikiyatriste gittiniz mi?
Bir iki kere gittim ama doktor, “Çok ihtiyacın yok” dedi. Kendi kendime yettim.
Bu süreç size ne öğretti?
Sabretmeyi ve duanın gücünü öğretti. Allah’a asla isyan etmemek yok, “Niye ben” diye sormak yasak. Başkalarının da başına gelmesin diye dua ettim hep. Ben ameliyattayken sevenlerim camilere gitmiş, dualar okutmuşlar. Bunları ameliyat masasında hissettim.
YEŞİLÇAM’DAN BÜYÜK DESTEK VE SEVGİ GÖRDÜM. HEPSİ ARADILAR
“Saçlarımı kaybetmek beni çok üzdü” demişsiniz…
Kanser tedavisindeki kemoterapide saçlar döküleceği için önceden kazıttım. Bu sektöre şampuan reklamıyla girmiş, saçlarımla tanınmıştım. Canım sıkılmadı dersem yalan olur. Hâlâ da peruk takmayı sürdürüyorum.
DOSTLAR SAĞOLSUN
Yeşilçam’dan destek gördünüz mü?
Elbette. Hastanede ziyaretçi yasaktı ama Nazan Şoray, Hülya Avşar, yapımcı ‘Apo Kardaş’ Abdurrahman Keskiner hep telefon açtı. Aklınıza kim geliyorsa aradı sordu. Eşref Kolçak neredeyse her gün aradı. Böyle vefa görmedim.
Bu süreçten en çok etkilenen herhalde oğlunuz olmuştur?
Tabii ki. Oğlum şimdi 21 yaşında. İlk teşhis konduğunda 19’du. Anneyi kaybetme kaygısı ister istemez oldu.
Sizde durum ne?
Her şeye hazırlıklıyım. İyi olmak için elimden geleni yapacağım. Kanserden olmaz, başka bir şeyden olabilir. Bilemezsiniz. Hastalık bitecek diye hep hayal ediyorum. Yaz gelecek ve ben çok sevdiğim Bodrum’a gideceğim.
Ekrana dönmeyi düşünüyor musunuz?
Bu hastalığı ilk atlattığımda bir sürü dizi, film projesi vardı. Aniden hastalanınca iptal oldular. Kısmet işte. Hep aynı şeyi söylüyorum. Sağlık yoksa gerisi hikaye. Bu hastalık öncesi sağlığın değerini bu kadar bilmezdim. Sağlıklı her gün için şükredin ve bunu hiç ihmal etmeyin.
EN SEVDİĞİM FİLMİM ‘ORTADİREK ŞABAN‘
Eski günler aklınızda mı?
Çok özlüyorum, hatırlayınca burnumun direği sızlıyor. Başrol oynadığım halde büyük paralar almıyordum. Kazandığımız kuaföre bile yetmezdi.
En çok hangi filminizi seviyorsunuz?
Kemal Sunal ile oynadığımız ‘Ortadirek Şaban’ı severim.
HANDE ERÇEL’İ BANA BENZETİYORLAR
Yenilerden kimi beğeniyorsunuz?
Fahriye Evcen, Hazal Kaya. Hande Erçel’i bana benzetiyorlar.
Maddi durumunuz nasıl?
Çok şükür, kimseye muhtaç değilim. O zamanlar akıllılık yaptım, sinemadan para kazanmadım ama sahneye çıktım. Bizim dönemimizde her gün sahne vardı. Her gece iyi para kazanıyorduk. Bir günüm boş değildi. Sesim fena değildi, gittiğim yerden bir daha isteniyordum. O paraları biriktirdim ve onlarla yaşıyorum.
Yıl 1985. Bahar Öztan İlyas Salman ile ‘Fakir Milyoner’de.