Bir yirmi lira insanı nasıl perişan eder
Yolda Ne Bulursan Sahibine Vereceksin
Bir yirmi lira insanı nasıl perişan eder anlatayım da öğrenin. Yolda giderken önümdekinden yirmi lira düştü. Normalde bu tür durumlarda “paran düştü” diye uyarırım ama bu sefer şeytana uydum, parayı yerden alıp cebe attım. Evde durumu hanıma anlattım.
O da “madem beleş para on lira daha kat da sinemaya gidelim” dedi. Hafta sonunda sinemaya gitmeye böylece karar verdik. Daha sonra hanım dedi ki “sen şimdi söz verirsin sonra cayarsın, internetten biletleri al da garanti olsun.” İnternetten hizmet bedeli dahil 39 liraya patladı biletler.
Ben tamirat ustasıyım. Yağlı bir müşterim “Cumartesi benim villaya gel, seninle biraz işimiz var” dedi. Ben “Pazar olmaz mı ?” dedim “olmaz” dedi. Sinema biletini Cumartesiye aldığımız için en az 1-2 bin liralık iş kaçtı.
Neyse sinema saati yaklaşınca eve kayınpeder ile kaynana damladı. Zurnanın zırt dediği yerde biterler zaten. Ben “Biz sinemaya gideceğiz” deyip savacaktım ki hanım, “biz sinemaya gidiyoruz, siz de gelin” demez mi ? Bu onların da sinema biletini ödeyeceğim anlamına geliyor tabi.
Kaynana hazretleri metrobüsten hazzetmedikleri için sinemaya kadar sağlam bir taksi parası verdim. Kışlık erzak depolar gibi de mısır patlağı aldılar sinema öncesinde. Nasıl olsa damat ısmarlıyor. 20 lira buldu ya yolda ! Halbuki ben kurbandaki dana hissesine bile o mısır patlaklarına verdiğim kadar vermemiştim. Film arasında birer posta mısır daha aldı beleşçiler.
Kısacası o yirmi lira yüzünden epey batmıştım, ama daha cezam bitmemişti. Sinema çıkışında benim eski kırıklardan birisi laf atmaz mı ? Yanımda eşim ve kayınbeleşçiler varken bunun olmaması gerekirdi. Kadına fahişe muamelesi yaptım, tersledim. (Hanei saadetim her şeyden önemli doğal olarak) Meğer kadının yanında erkek arkadaşı varmış. Aniden bana kafa atmaz mı ? Kayın babam da nasılsa biz çokuz (2 erkeğe karşı 1 erkek ) diye ona daldı. Ama hesap hatası yaptı, çünkü arkadaş gurubuyla gelmişler, bizi fena benzettiler.
Gece karakolda noktalandı. Öpüştük barıştık sağlam bir kefaletle dışarı çıktık. Ben kırılan burnum için estetik ameliyat olmak zorunda kaldım. Kolu kırılan kayın beleşçinin ve arbedede düşüp çömleği kıran kaynanamın hastane masraflarını ödemem bile işe yaramadı, karım bana hala küs. “ O nasıl bir kadındı da uğruna kavga ettin, halbuki benim için elini kaldırmazsın” diyor.
Geçenlerde biri simit parasının üstünü düşürdü. Bozukluk diye umursamadı, yerden almaya yeltenmedi. “Kendini düşünmüyorsan bu parayı bulacakları düşün, milletin başını belaya sokma, al şu parayı yerden” dedim. Yerdeki paralardan korkum o derece büyük yani !