Canlı Yayına Katılan Kadının Anlattıkları Herkesi

Canlı yayına katılan kadının anlattıkları herkesi ağlattı 
Radyo7 de program sunan Gölge’nin yayınına katılan bir dinleyicinin anlattıkları, hem Gölgeyi, hem ekibini hem de dinleyenleri gözyaşlarına boğdu. Sunucu ne diyeceğini bilemedi. İşte anlattıkları 

Merhabalar hayırlı yayınlar. Ben Bursa’dan Nagehan. Benim çok uzun bir hikayem var. Çok kısaca anlatmak istiyorum. 13 yıl önce eşimle evlendim. . Çok inançlı bir ailede büyüdüm. Yalnız eşim, çok rahat, çok sosyal, gerçekten Allah’a çok inanmayan, vazifelerini yerine getirmeyen birisi.

Ama çok dua ettim onun için. Her namazımda. Namaz kıldığım zamanlarda bile benimle dalga geçiyordu. Bir süre sonra hamile kaldım. Erkek olduğunu öğrendiğimiz zaman, oğlan olmasını hiç istemedi. Kardeşini şehit vermişti, kaybetmişti askerde. O yüzden hiç erkek olmasını istemedi.

Niye erkek falan diye çok tepki gösterdi. Ben onu nasıl askere göndereceğim falan dedi. Bu arada oruçta tutmuyor, namazda kılmıyor, oruç beni sarsıyor falan diye bahane uyduruyor. Oğlum dünyaya geldi, oğlumun sağ eli yoktu dünyaya geldiğinde. Bedensel engelli olarak Dünya’ya geldi. O doğduğu zaman dedim ki; askere göndermemeksin çok istedin, Allah’ta senin istediğini yerine getirdi. Ondan sonra enteresan değişiklikler görmeye başladım onda.
Ramazandı, oruca başladı. Yalnız 1 ay oruç tuttu, bayram günü yemekte masaya içki koymamı istedi. Ben dedim ki 30 gün boşuna aç kaldın, Şimdi hepsi gidecek yaptığın ibadetin. O içkiden 1 yudum aldı, al bunu dök lavaboya dedi ve ondan sonra bir daha ağzına içki sürmedi.

Sonra umreye gidelim mi dedi bana, dedim ki yani oranın vazifeleri var tamam gidelim ama ya olsun bakarız gezeriz belki vazifeleri de yaparız dedi. Umreye gittik çok kısa süre kaldık 7 gün. Geldik, inanılmaz bir değişiklik başladı onun hayatında. Özel bir şirkette çalışıyordu, namaz kılmalarına izin vermiyorlardı, işte ben şirketten ayrılacağım falan diyordu.

İnanın geçmişte bütün kılmadığı namazların internetten listesini çıkarttı. Gece sabahlara kadar namaz kılmaya başladı kazalarını. Sonra şirket bir şey başlattı, istifa edenlerin tazminatlarını ödeyeceğiz diye 2 aylık bir süre verdiler. Hemen istifasını verdi ve biz İstanbul’da yaşıyorduk, Bursa’ya memleketimize dönüş yaptık. Döndüğümüzde inanılmaz bir değişiklikti, sakal bıraktı, cübbeyle sarıkla namaz kılmaya başladı. Sürekli namaz kılıyordu.

İnanamıyordum, çünkü ben hep şey diyordum; Allah’ım en son o kalsa yine de iman etmez herhalde diyordum. Bir ramazan bu benim son sigaram dedi ve sigarayı da bıraktı. Sonrasında hacca gitmek istiyorum diye çok söyledi ve beraber hacca da gittik. İnanılmaz bir teslimiyetti. Hacdan geldik, 10 gün sonra ileri derecede kanser olduğunu öğrendik. Doktorlar asla yaşamayacağını, en fazla 2 ay ömrünün olduğunu söylediler.

O çok inandı, ben dedi bugüne kadar hayatın tatlısını yedim, şimdi de acısını yiyorum elhamdülillah dedi yine de. İnanılmaz bir teslimiyet vardı. 8 Ay sonra kaybettik. Şimdi 4-5 sene oluyor. Şuan diyorum ki; belki de onun kadar iman etmedim. Ona hep diyordum, inanmıyor ama gerçekten benden daha kuvvetli bir imanla rabbine teslim oldu. Şimdi 2 oğlum var. Bir tanesi 13 yaşında ve çok o engelli doğan oğlum, bu sene 3. Hatmini bitirdi. Babasına çok güzel hediyeler veren bir evlat. Elhamdülillah Rabbim daim eder evlatlarımı inşallah. Sizlerle paylaşmak istedim. Benim hayatımın dönüm noktası bence onun hayatıydı.

Program sunucusu yayına katılan bayanı dinledikten sonra şunları söyledi;
– Abla bir şey diyeceğim. Bazen birini alırsın karşına, anlat anlat anlat oku oku anlatamazsın ama şu senin yaşadığını anlatman o kadar değerli ki. Dinleyen bir başkası, Bundan sayfalarca kitaptan alamayacağı himmeti, hikmeti güzelliği aldı. Sen rahat ol. Ama sana şunu söyleyeyim, Allah senin kocanı sevmiş.
– Evet, 8 yıl sadece bir aradaydık ama 80 yıla değerdi.