Doktor kız kardeşlerin kanserle mücadalesi…
“Üniversiteden mezun olduğum sene annemi kaybettik. Ardından babam, akciğer kanserine yakalandı. Çok üzüntülü zamanlar geçirdim. 2015’te kız kardeşimin tiroid kanseri olduğunu öğrendim. Babama belli etmemeye çalışıyorduk. Kız kardeşimin tedavisi başladı. Bir ay sonra ise babamı akciğer kanserinden kaybettik. Bünyem 6 ay içinde bu kadar sıkıntıya dayanamadı…”
Manisa’da anne ve babasını kanserden kaybeden, diş hekimi kız kardeşi (tiroid kanseri) ile aynı dönemde meme kanserine yakalanan 46 yaşındaki Dr. Berrin Erdil, hastalığı yenmesi ardından hastalarına da rol model oldu. Hikayesini duyan hastaların kendisine geldiğini belirten Erdil, kanserle mücadelesinin onları da cesaretlendirdiğini söyledi.
Manisa’da oturan 2 çocuk annesi aile hekimi Berrin Erdil ve ailesi, kansere karşı mücadele verdi. Anne ve babasını kanserden kaybeden Erdil, diş hekimi kız kardeşi Berna İlhan ile aynı dönemde kansere yakalandı. Aile boyu kanser öyküsünü anlatan Dr. Erdil, şöyle dedi:
“Annem tiroid kanserine yakalandığında, tıp fakültesinde eğitim görüyordum. 6 yıl boyunca tedavisiyle uğraştık. Üniversiteden mezun olduğum sene annemi kaybettik. Ardından babam, 2014 yılında akciğer kanserine yakalandı. Onun tedavileriyle uğraşmaya başladık. Aynı dönemde oğlum diyabet hastalığına yakalandı. Bu dönem beni çok zorladı. Çok üzüntülü zamanlar geçirdim. 2015 yılı Nisan ayında diş hekimi olan kız kardeşimin tiroid kanseri olduğunu öğrendim. Babama belli etmemeye çalışıyorduk. Kardeşimin ameliyatını yaptırdık. Stres ve travma atlattık. 2015 yılının Nisan ayında kız kardeşimin tedavisi başladı. Bir ay sonra ise babamı akciğer kanserinden kaybettik. Bünyem 6 ay içinde bu kadar sıkıntıya dayanamadı. 2015 yılının Haziran ayında bu defa bana meme kanseri teşhisi konuldu. Ardından ameliyat oldum. Meme kanserinde ikinci evredeydim. Tedavilerim 6 ay boyunca sürdü. Kemoterapi, radyoterapi gördüm ve takiplerim devam ediyor. O dönemde Sarıgöl’ün Bağlıca Mahallesi’nde aile hekimliği yapıyordum. Aile hekimliğini bırakmak zorunda kaldım.”
HASTALARI KANSERLE MÜCADELESİNİ DUYUP GELİYOR
Kız kardeşi hem de kendisinin kanserle mücadeleyi kazandığını ve birbirlerine destek olduklarını anlatan Dr. Erdil, şöyle devam etti:
“İkimiz de birbirimiz için endişeleniyorduk. Kanseri yendik veÿkazandık. Doktorluk yapmayı çok seviyordum. Reçete yazmayı, hasta muayene etmeyi çok özlemiştim. Aile hekimliği kurasında Şehzadeler 9 No’lu Aile Hekimliği Merkezi sıfır nüfusla açılmıştı. Hiç hastam olmadığı halde geldim ve burada çalışmaya başladım. Hasta sayım 1150’yi buldu.
Hastalarım “Sizin tedavinizi duyduk, geldik’ demeye başladı. Kanseri yenmiş olmam, onlar için çok büyük bir şey. Kendiniz hastalık atlattığınız zaman karşınızdaki insanı iki, üç kat daha iyi anlıyorsunuz. İçeriye giren hastaların suratları çok asık oluyor. Onlara hastalıklarımı, hikayemi anlatıyorum. Odama giren hastamın yüzü gülmezse olmaz. Ben bu hayatı ikinci kez yaşıyorum. Uçurumun kenarına gittim ve geri geldim. O yüzden gelen hastamın da moralinin iyi olmasını istiyorum. Hikayemi dinledikten sonra yüzleri gülerek, çıkıyorlar”
“KANSERE KARŞI STRESTEN UZAK DURUN”
Kanseri artık iyi tanıdığını ve bu hastalıktan korkmadığını vurgulayan Dr. Erdil, kanser ile mücadele eden kişilere ’Stresten uzak durun’ çağrısı yaptı. Zor dönemler geçirdiğini anlatan Erdil, “Kanserle mücadele eden insanlar, çok güçlü olsun. Morallerini kesinlikle bozmasınlar; Bu hastalıkların en büyük nedeni stres. Yaşadığım streslerin ardından bu hastalığa yakalandım. Şimdi kesinlikle stresli olmamak için uğraşıyorum. Beni ne mutlu ediyorsa onu yapıyorum. Kendimi üzen ortamlarda bulunmamaya çalışıyorum. Hastalarımla şu an çok mutluyum” dedi.