Geri kalan saat hayatını kararttı!
Geri kalan saat hayatını kararttı!
İşyeri dokunulmazlığı ihlali nedeniyle 4 sene 10 ay hapis cezası alıp denetimli serbestlik hükümleri kapsamında elektronik kelepçe takılan Recep Bilgin’in bozuk saati tüm ailesinin hayatını kararttı.
Antalya’da denetimli serbestlik hükümleri kapsamında elektronik kelepçe takılan ve 4 sene 10 ay 10 günlük hapis cezasını evinde çeken 23 yaşındaki evli bir çocuk babası Recep Bilgin, elektronik izleme kurallarını ihlal edip evine ‘28 dakika’ geç girdiği gerekçesiyle tekrar cezaevine dönecek.
MEZARLIKTA KAMU GÖREVİ
Saat 21.00-07.00 arasında evde bulunmak zorunda olduğunu, bu saatler dışındaki sürede ise evini geçindirmek için çöplerden kâğıt toplayıp, Uncalı mezarlığında zorunlu kamu görevi yaptığını söylen Bilgin, elektronik kelepçeyi 5 aydır kullandığını vurguladı.
‘SAAT GERİ KALMIŞ’
1 ay önce babasının motosikletle yolda kaldığını ve kendisinden yardım istediğini belirten Bilgin, “Babam aradı yardım istedi. Hemen saate baktım Ancak saatim geri kalmış. Ben saati 20.05 sanarak evden çıktım. Geri döndüğümde vaka sorumlumuzun telefonu ile şaşkına döndüm” diye konuştu.
‘AİLEM DAĞILACAK’
Vaka sorumlusunun uyarısı ile elektronik izleme kurallarını ihlal ettiğini anlayan Bilgin, “Aileme tek başıma bakıyorum. 7 aylık bir çocuğum var. Eşim yüzde 50 engelli. Babam ve annem de biz de kalıyor. 2 odada hayatımızı sürdürmeye çalışıyoruz. Eğer ben yeniden hapse girersem ailem darmadağın olacak” dedi.
Cezanın iptali için iki kez dilekçe verdiğini dile getiren Bilgin, şöyle dedi: “Ben geri kalan saatin kurbanı oldum. 27 dakikalık gecikme hayatımı yeniden alt üst edecek. Bütün ailem perişan olacak. Ben geç kaldığım sürede suç işlemedim. Sadece babama yardımcı olmaya çalıştım. Şimdi ise yeniden cezaevine gireceğim.”
‘SOKAKLARA DÜŞERİZ’
Recep Bilgin’in annesi Lütfiye Bilgin (47), şöyle konuştu: “Ne yapacağımızı şaşırdık. Oğlum alacak verecek davası yüzünden ceza aldı. Hapisten çıkınca sevindik. Çünkü eve ekmek getiren tek kişi o. Sonra bu gecikme nedeniyle hayatımız yeniden yerle bir oldu. Devlet bize son bir şans vermezse ailemiz sokaklara düşecek.”