Gülay yardım istiyor: Duyun sesimi
‘İsmimi yazabilirsiniz’ diyor Gülay Mubarek, “Yardım istiyorum. Birileri duysun, durdursun onu. 2 yıldır her gün ölmekten çok yoruldum.”
Hatay’da yaşayan 29 yaşındaki kadın iki yıldır bir adamın tehdit, şantaj, taciz, psikolojik ve dijital şiddetine, yani ısrarlı takibine maruz kalıyor.
İnternette tanışıp iki ay görüştüğü E.K., Gülay ilişkiyi sonlandırma kararı alınca peşini bırakmadı.
İki yıldır nefes aldırmıyor. Gülay’ın ailesine ve çevresindekilere küfür ve tehdit dolu mesajlar attı. Gülay’ın çalıştığı işyerini arayıp defalarca patronuyla kavga etti. Onun yüzünden Gülay işinden oldu.
KPSS’ye hazırlandığı süreçte Gülay’a zarar vermek için her gece yüzlerce kez aradı, farklı numaralardan 1500’den fazla mesaj attı.
Gülay’ın ablasının eski eşine mesajlar atıp kadını karaladı. Çocukları ablasından koparıp ailede huzur bırakmayarak Gülay’a zarar vermek istiyordu.
Adam Facebook’ta Gülay’ın adıyla onlarca sayfa, sayısı 250’yi geçen sahte hesap açtı. Facebook’ta çok takipçisi olan sayfalarda, Gülay’ın yaşadığı ilçenin yerel sayfalarında Gülay’ın fotoğraflarını iftira, küfür ve hakaretlerle paylaştı.
Gülay numarasını değiştirdi, sosyal medya hesaplarını kapadı, “Evleniyorum, hayatımda başkası var” dedi ama işe yaramadı. Adamın Gülay ile çevresindekilere hakaret dolu mesajları bitmedi.
Bir yıl böyle geçti.
2016’nın aralık ayında Gülay, Hatay Emniyet Müdürlüğü’ne gidip siber suçlar birimine adamı şikâyet etti.
Sonrasında adamı arayarak kendisinden şikâyetçi olduğunu bildirdi, “Bu iş mahkemede bitecek, vazgeç” dedi. O sırada konuşmayı kaydediyordu. Adam “Seni mahkeme kurtarmaz. O hapse girsem de sana tecavüz edeceğim ve seni öldüreceğim” dedi.
Gülay, “Bunlar sinir anında bir kereliğine söylediği şeyler değil. İki yıldır bilerek, isteyerek söyledikleri. Bu kişi iki yıldır sürekli beni öldüreceğini, bana tecavüz edeceğini yazıyor, söylüyor, haykırıyor” diyor ve ekliyor: “Tehditleri arasında 4 yaşındaki yeğenime tecavüz etmek de var. Defalarca dile getirdi bunu. Ve bu kişi şu anda Adana Feke’de bir ilköğretim okulunda ücretli öğretmenlik yapıyor.”
Adamın ifadesi Gülay’ın şikâyetinden 6 ay sonra alındı. İfadesinde her şeyi inkâr etti ve mesajları Gülay’la ayrılmalarını isteyen üçüncü kişilerin attığını söyledi. İfadesini verdikten sonra Gülay’ı yine tehdit etti. Gülay şikâyetini geri almadı.
Gülay, ses kayıtları, sms’ler, internet üzerinden yollanan mesajlar vs. tüm delilleri her biri ayrı suç oluşturacak şekilde teslim etti. Savcı ondan bunları sadeleştirmesini, azaltmasını istedi, aksi halde içinden çıkamayacaklarını söyledi. “Ama yapmadım” diyor Gülay, “Çünkü her biri çok önemli.”
İki yıl geçti, iki kez savcı değişti ve daha ortada iddianame yok. Gülay sürekli mahkemeden haber bekliyor, durmadan gidip soruyor ama bekleyiş sürüyor.
ISRARLI TAKİBİN SUÇ SAYILMASI İÇİN KAÇ KADIN ÖLMELİ?
Hatırlarsanız, 17 yaşındaki Helin Palandöken de ısrarlı takibe maruz kalmış, sosyal medyadan bile çağrı yapmış ama kimse sesini duymamıştı. Helin, reddettiği erkek tarafından pompalı tüfekle öldürülmüştü. Eğer ülkemizde ‘ısrarlı takip’ suç olsaydı, Helin ölmeyebilirdi.
Israrlı takip TCK’da suç olarak düzenlenmiyor. Oysa Türkiye’de kadınların yüzde 27’si yaşamları boyunca en az bir kez ısrarlı takibe maruz kalıyor. Bazıları öldürülüyor. Taciz, özel hayatın gizliliğini ihlal, tehdit, şantaj gibi ısrarlı takibe konu fiiller nedeniyle yargılanan erkekler ise caydırıcı cezalar almıyorlar.
Mor Çatı’nın 2016’da yayımladığı ‘Türkiye’de Erkek Şiddetiyle Mücadele Mekanizmaları İzleme Raporu’nda da belirtildiği üzere, faili caydıracak cezaların verilmemesi, ısrarlı takibe maruz kalanların etkili korunduğu yasal düzenlemelerin olmaması ve ısrarlı takibin TCK’da ayrı bir suç olarak tanımlanmaması nedeniyle ısrarlı takip engellenemiyor.
Gülay’ın başından geçenler bunun kanıtı. İki yıldır dava bile açılamadı.
Israrlı takibin suç sayılması için, faillerin hakkıyla ceza alması için daha kaç kadının ölmesi gerekiyor.
Helin’in sesini duymayanlar, Gülay’ın sesini duyarlar mı?