Hocasının otel odasında tişörtle asılmış şekilde bulunan Alara’nın hikâyesinin ardından aile dramı çıktı.
Hocasının otel odasında tişörtle asılmış şekilde bulunan hukuk öğrencisi Alara K.’nin hikâyesinin ardından aile dramı çıktı. Alara’nın annesi ve babası 12 yıl önce anneannesi tarafından öldürülmüş. Kardeşiyle birlikte dayısı tarafından büyütülmüş.
ÖZEL bir üniversitede Hukuk Fakültesi 3. sınıf öğrencisi Başak Alara K. (20), geçen hafta arkadaşları ve hocalarıyla gittiği Ankara’daki okul gezisinde öğretim üyesi Dr. Atilla G.’nin odasında bir tişörtle duşakabine asılı şekilde bulundu. Tedavi altına alınan ve yaşam mücadelesi veren Alara’nın evli olan öğretim üyesiyle ilişkisi olduğu ve G.’nin kendisinden ayrılmak istemesiyle intihar girişiminde bulunduğu iddia edildi. Yakın çevresi ise Alara’nın intihar girişiminde bulunmayacağını, olayın şüpheli olduğunu düşünüyor.
‘KARDEŞİNİ BIRAKMAZ’
Hürriyet, Alara’nın hikâyesinin detaylarına ulaştı. Alara’nın anneannesi 2006’da kızını ve damadını yani Alara’nın anne ve babasını öldürmüş. O dönem çıkan haberlere göre 8 yıllık evli çift Ali (35) ve Arzu K. (30) boşanmak istedikleri için kavga ederken, Alara’nın annesi Arzu K. kendisini yatak odasına kilitlemiş.
Sesleri duyan anneanne Hayriye G., o dönem Hürriyet gazetesinde yayımlanan haberde olayı şöyle anlatıyor: “Kızım, kendisini yatak odasına kilitlemiş, intihar edeceğini söylüyordu. Elinde damadımın ruhsatsız silahı vardı. Tabancayı alarak başıma dayayıp intihar edeceğimi söyledim. Kargaşa sırasında silah ateş aldı. Kızım kanlar içinde yere düştü. Damadım bana doğru hamle yapınca ona döndüm. Silah yanlışlıkla bir kez daha ateş aldı. O da vuruldu.” Yatak odasında Arzu K.’nin rujla duvara yazdığı “Anne çocuğuma iyi bak” notu ilk önce intihar olduğu kanısını yaratsa da Alara’nın annesi ve babasının anneannesi tarafından öldürüldüğü ortaya çıkmış, Hayriye G. müebbet hapis cezası almıştı.
Hürriyet haberi 18 Ağustos 2006’da sayfalarına böyle taşımıştı.
Alara’nın yakınlarından Kadir Uğur, bu olaydan sonra Alara ve kendisinden 5 yaş küçük erkek kardeşini dayıları Gencer G.’nin büyüttüğünü söylüyor. Alara’nın çok başarılı bir öğrenci ve bir aktivist olduğunu da aktaran Uğur, “Biz hiç intihar edeceğine ihtimal vermiyoruz çünkü kardeşini kendi yetiştirdi. Kardeşini bırakmaz” dedi.
‘MEZUNİYETTE NE GİYECEĞİNİ PLANLIYORDU’
Alara ve kardeşine de babalık yapan dayı Gencer G., “Kendi oğlumla beraber üç çocuğum var” diyor. Alara’nın intihar edecek bir karakterde olmadığını vurgulayan Gencer. G, “Alara mezun olduğunda yurtdışına gitme planları yapan, mezuniyette ne giyeceğini planlayan bir kız. Bu çocuk intihar kelimesiyle yan yana gelebilecek bir cümlede yer almaz” diyor. Yeğeninin akademisyen Atilla G. ile ders dışında bir yakınlıkları olmadığını düşünüyor. Öğretim üyeliği görevinden alınan akademisyen Atilla G., konu ile ilgili bir açıklama yapmak istemezken, avukatı Sinan Taşkesen, “Müvekkilim kesinlikle suç işlemediğini açıkça belirtmekte” dedi. Taşkesen, akademisyenin Alara’yla ilişkisi olduğu iddialarına ilişkin olarak da “Ahlaki açıdan kabul edilebilir olup olmadığını herkes tartışabilir ama bundan müvekkilimin bir suç işlediği sonucu da çıkmayacaktır” dedi.
Alara’nın avukatı Aslan Abid Uğuz ise akademisyenin gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılması kararına itiraz ettiklerini belirtti.
GÜÇLÜ BİR KADIN
Alara’nın ismini vermeyen bir arkadaşı “Güçlü bir kadın, kadın hakları savunucusu. O kadar zorluğa boyun eğmemiş ve ayakta durmaya çalışan bir kadının bu tarz bir olay için intihar edebilmesinin imkânı yok” dedi.