– Bu arada babanız nerede?
Ortadan kayboluyor. Büyükbabam onun evine gidiyor, karşısına çocuklu bir kadın çıkıyor. “Eşim yok” diyor. Sonra büyükbabam annemin yanına gidiyor, onun kolundan tutarak sürüklüyor, evimize götürüyor. Kimsenin bilmesini istemediği için aşağıdaki şarap mahzenine kapatıyor, “Doğum yapana kadar burada kalacaksın” diyor.
– Hamile bir kadını mahzene bırakıyor, öyle mi?
Evet, düşünün. Camı penceresi olmayan, hava almayan bir yere. O günden sonra annem Şira, mahzenin soğuğuna mahkûm oluyor. Ablalarının gizli gizli verdiği yemekler dışında boğazından tek bir lokma geçmiyor. Altı ayı doldurmak üzereyken sancısı tutuyor. Çığlıkları mahzeni inletiyor. Evdekiler yılbaşı gecesi olduğu için sofradalar. Teyzem Şivga şarap alma bahanesiyle kardeşine bakmak için mahzene iniyor. Annem yerde yatıyor, ben doğuyorum. Ailenin ebesi Raziye’yi çağırıyorlar. Büyükbabam ona diyor ki, “Al bunu, karların ortasına bırak”.