– Ölüme mi terk ediyor?
Evet, “Hayvanlar yesin” diyor. O zaman ölseydim hiçbir şey duymayacaktım, şimdi bin kere ölüyorum, çok şey duyuyorum. Keşke o zaman ölseydim. Alıyor kadıncağız beni bir Türk camisine götürüyor. Merdivenin başına bırakıyor ki, namaz kılmaya gelenler görsünler. Karşı evin bahçesine saklanıp gözlüyor. Ama kimse bakmıyor, kar, tipi üstümü kaplamış. Kadıncağız yeniden gelip beni alıyor.
– Sonra nereye götürüyor?
Kendi evine. Hiç değilse birkaç gün bakabilir diye. Aklına Manastır’dan tanıdığı Havva geliyor. Dul bir kadın. Biraz para karşılığında alıyor beni. Üç aylıkken kaybettiği yavrusunun yerine koyuyor, seviyor.
– Peki sizin adınızı ne koyuyorlar?
Teyzem, Raziye’ye “Bebeği kime teslim ettiysen söyle, adını ‘Olga’ koysun” diyor.