Nevşin Mengü’den kardeşi için yeni açıklama… Ne deseniz haklısınız… Kırgınım ve kızgınım
Nevşin Mengü, kendisine polis tarafından kaçırıldığını söyleyen kardeşi Burak Mengü için “Bu sefer hata yaptım, hem de büyük bir hata yaptım. Kendi canımdan, kanımdan kardeşime fazla güvendim. Söylediklerini yeterince sorgulamadım. Her zaman haber yaparken yaptığım gibi kaynağı didik didik didiklemedim. Hata benim. Kırgınım ve kızgınım, beni sosyal medyada linç edenlere değil, kendilerince haklılar; zaafımdan yararlanıp beni yanlış yönlendirdiği için kardeşime kırgınım” dedi.
Cihangir’den kendilerini polis olarak tanıtan kişiler tarafından kaçırıldığını söyleyerek önce tweet atan daha sonra şikâyetçi olan, gazeteci Nevşin Mengü’nün kardeşi avukat Burak Mengü’ye suç uydurmaktan işlem yapıldı. Asayiş Şube Gasp Büro tarafından yapılan incelemeye göre, Burak Mengü’nün kaçırıldığını söylediği gün bir müvekkili ile buluştuğu, Ümraniye’ye gittiği, ardından da saat 19.00 sıralarında aynı kişi tarafından Levent’te bırakıldığı tespit edildi. Burak Mengü’nün şikâyetini geri çektiği bildirildi. Daha önce kardeşinin kaçırılmasını Birgün’deki köşesine taşıyan Nevşin Mengü ise bu sabah bir açıklama yaptı.
Nevşin Mengü’nün ‘Ne deseniz haklısınız’ diyerek ‘Ölecek gibi hissetim’ başlığıyla Twitter’dan paylaştığı açıklama şöyle: “Vallahi evet ölecek gibi hissettim. Ben hayatımda doğruya hep doğruyu aktarmaya çok önem verdim. Her zaman haber yazarken de haber aktarırken de ince eledim sık dokudum.
Bu sefer hata yaptım, hem de büyük bir hata yaptım. Kendi canımdan kanımdan kardeşime fazla güvendim. Söylediklerini yeterince sorgulamadım. Her zaman haber yaparken yaptığım gibi kaynağı didik didik didiklemedim. Hata benim.
Burak, kendi içinde ne yaşadı bilemiyorum. Daha evvel baktığı davalar nedeniyle sıkıntı yaşadığını biliyorum. Ancak ne olursa, olmamış bir şeyi olmuş gibi ya da olan bir şeyi farklı şekilde aktarmak kabul edilemez.
Polis ne melektir ne de öcü. Hiçbir kuruma düşman değilim. Kurumlar içinde aksayan birtakım sorunlar varsa, bunların basın yoluyla kamuoyu gündemine getirilmesi ve sorgulanmasının her şeyden çok kurumların yararına olacağı görüşündeyim. Ancak kurumların boş iddialarla karalanmasına karşıyım. Hatta önce ben karşı dururum.
Hata yaptığım zaman hata yaptım derim, denmesi gerektiğine inanırım. Hataların öğretici olduğunu da düşünürüm. insan düşmeden yürümeyi öğrenemiyor, yürümekte ne kada usta olsa da bazen takılıp düşebiliyor.
Kırgınım ve kızgınım, beni sosyal medyada linç edenlere değil, kendilerince haklılar; zaafımdan yararlanıp, beni yanlış yönlendirdiği için kardeşime kırgınım. Bazen kol kırılır yen içinde kalır. Ama kırık başkalarına zarar veriyorsa, günah benim diyip meseleyi açmak açıklamak gerekir. Bu durum öyle bir durum.
Kendime kıssadan hisse; haber yaparken, kim olursa olsun, haber kaynağı olarak birini dinlerken daha ince eleyip sık dokumak gerektiğini öğrendim. Gazetecilik zor iş mi evet zor ve ben büyük bir gazetecilik hatası yaptım.”