Genç ve güzel sarışın, alışveriş merkezinin beyaz eşya reyonuna girer ve satıcıya sorar: – “Su küçük televizyonu almayı düşünüyorum, fiyatı nedir ?” – “Kusura bakmayın hanımefendi sarışınlara satış yapmıyoruz.!” Genc kadın sinirlenir, evine gider, saçının rengini değiştirir ve ertesi gün mağazaya geri gelir, ayni satıcıya yaklaşır ve: – “Şu küçük televizyonu satın almak istiyorum.” der
Büyük bir fabrikanın müdürü süpriz bir ziyaret yaparak personeli kontrol etmeye karar verir. Fabrika içinde dolaşırken tembel tembel oturan genç bir eleman görür ve çok sinirlenir. “Haftalık ücretin ne kadar?” diye sorar. ”300 lira” Müdür cüzdanını çıkarır ve gence 300 lirayı uzatır : ”İşte haftalığın, şimdi git ve bir daha da gelme”. Yöneticisine dönerek:
Eski zamanlarda, tarihte ilk defa Erzurum’a ayna gelmiş ve bununla karşılaşan Erzurumlu biri aynaya baktığında aynadaki kendi görüntüsünü rahmetli abisine benzetmiş ve demiş ki vay abim seni bu dünya gözüyle yeniden görmek varmış ve duygulanıp aynaya sarılıp eve götürmüş ve özleminden yatarken de aynaya sarılıp öylece uyumuş. Gece kocasının bir şeylere sarılıp uyuduğunu gören karısı kocasının elindekini almış
Adam, kısa bir süre önce ayrıldığı evine telefon açar, bahçıvana sorar: “Nasıl her şey yolunda mı?” – Yolunda. Yalnız, küreğin sapı kırıldı onu tamir etmeye çalışıyorum. – Neden kırıldı? – Köpeğinize mezar kazarken, zorlamışım, bu yüzden kırıldı. – Nee! Köpeğim öldü mü? – Havuza düştü öldü. – Benim köpeğim çok iyi yüzerdi; nasıl havuzda ölür?
Aylardır iş bulamayan delikanlı artık önüne gelen her yere müracaat etmeye başlamıştı. Hayvanat bahçesinin önünden geçerken durdu ve ‘neden olmasın‘ deyip, oraya da müracaat etti. Olacak ya; bahçenin gözdesi goril önceki gece ölmüştü ve bunu müşterilerden bu günlük gizlemeyi başarmışlardı. ‘Yeni gorilimiz gelene kadar, onun postunu giyip goril taklidi yapabilir misin?’ diye sordular. Delikanlı önce şaka
Evladım yazık bu güneşin altında fazla yorulma,gel sana yiyecek birşeyler ikram edeyim Çocuk : Sağolun rahatsız etmeyeyim demiş hem babam kızar! Adam ısrar etmiş: Ooo hadi,gel iki lokma birşeyler yersin,gücünü toplarsın. Hadi gel. Çocuk peki tamam demiş ama babam kızacak. Adam çocuğun karnını bir güzel doyurmuş sonra çocuk birkaç saat uzanıp dinlenmiş. Derken gitme vakti
Huzurevinde arka arkaya gelen ölümlerden moralleri bozuk üç arkadaş aralarında dertleşiyorlarmış. Biri “Azrail’i kandırmak lazım.” demiş. Öbürleri nasıl, diye sorunca tezini açıklamış. “Bu Azrail can almaya geliyor ya, onunla göz göze geldiğimizde bebek taklidi yapalım. Bunların yaşı küçük, bir yanlışlık olmalı der, çekip gider.” Yaşlılığa ikinci çocukluk demeleri boşuna değil. Bu çocukça fikir diğerlerinin de
Adamın biri, Pejo marka bi minibüs alır. Sonraki gün yolcu taşımaya çıkar. Minibüs tıklım tıklım, tutar kasabanın yolunu ve gittikçe hızlanır. Yolculardan biri: “Kaptan yavaş..bir yere çarpacaz!” der. Şoför: “Sen Pejo’yu biliyon mu?” der. Yolcu: “Hayır!” der. Şoför: “O zaman susacan” der ve devam eder. Minibüs hızlanmaya devam eder.. Bir yolcu daha seslenir: –“Oğlum ben