Biz kadınları hiç sevmedik! Saçlarını sevdik, hele bir de sarışınsa daha çok sevdik Ağızlarını sevdik, hele bir de şehvetli ve dolgun ise daha çok sevdik. Göğüslerini sevdik… Bacaklarını sevdik, hele bir de sütun gibiyse bayıldık. Kalçalarını sevdik… Gerçekten güzel vücutlu ve “çıtırsa” daha çok sevdik… Yolda, arabada, televizyonda, internette onlara hep “baktık” Her yerlerine iyice
Serçe Allah’a küsmüştü. Günler geçiyordu ve serçe hiçbir şey söylemiyordu. İçine kapanmış derin bir hüzne boğulmuştu. Artık Rabbine bir şey demiyor ve onunla konuşmuyordu! Melekler merakla Allah’a serçeyi soruyorlardı ve her defasında Allah, meleklere “o gelecek” diye cevap veriyordu. “Çünkü onun sesini duyacak tek kulak benim ve onun minik kalbindeki derdini anlayacak olan da tek
Bugün oğlumun veli toplantısındaydım. Daha doğrusu öğretmen-veli görüşme gününde. Ortaokulda olan oğlumun sanırım altı öğretmeni ile görüştüm. Her bir öğretmenin odasının önündeki kuyrukta uzun uzun bekledim. Bugün oğlumun veli toplantısındaydım. Daha doğrusu öğretmen-veli görüşme gününde. Ortaokulda olan oğlumun sanırım altı öğretmeni ile görüştüm. Her bir öğretmenin odasının önündeki kuyrukta uzun uzun bekledim. Her görüşmenin üç
Çok güzel bir yazı mutlaka okuyun ve okuduktan sonra da profillerinizde paylaşmayı da unutmayın… Ayşe sabah işe geldiğinde masasının silinmediğini fark etti. Çalışanı arayıp masanın silinmesini istemek yerine eline aldığı kolonyalı mendil ile masasını sildi. İki gün sonra aynı olay tekrar etti. Ayşe yine talep etmek yerine masayı kendisi sildi. Temizlik elemanı bir kaç gün
Hikayeyi en az birkaç kez okudum ancak her seferinde gözyaşlarıma hakim olamıyorum. Aşkı özetleyen ve herkesin okuması gereken bir yazı. Üzücü olsa da sevgi ve ilişkilerden ders almamızı sağlayacak bir hikaye. Adamın yazdığı bu yazı internette 10 yıldır konuşuluyor. Gerçek mi yoksa kurgu mu tam olarak bilmesem de, kesinlikle paylaşmaya değer bir yazı. Okuyunca daha
Akatlar’da yürüyordum; kadın beni tanıdı ve selamlaştıktan sonra, sorusunu sordu: “Oğlum dersleri tamamen bıraktı; ne söylesem hiç fayda etmiyor. Ya arkadaşlarıyla buluşuyor, ya telefonda mesajlaşıyor ya da bilgisayarın başında oyun oynuyor. Ne yapacağımı şaşırdım, Hocam ne yapalım?” “Sohbet ediyor musunuz?” “Valla, konuşuyorum, ama hiçbir faydası yok.” “Kaç yaşında?” “On yedi yaşında.” “Mesela ne diyorsunuz?” “Sınavların
Mutlu bir yuva için düzenlenen seminerlerden birinde şöyle bir konuşma ve olayın hikayesi anlatılıyor. Psikologun yaptığı ters ile ortaya çıkan sonuçlardan Mutlaka ders çıkartmalısınız. Psikolog seminerine katılanlara anlattıklarını daha iyi anlamaları için bir test yaptırmaya karar verir ve Sevgi dolu, mutlu bir yuva konusu seminerine katılan herkese şu soruyu sorar? Kimler eşlerini seviyor? Herkes
Frank Kaiser’in 40 yaş üstü kadınlara ithafen yazdığı küçük yazı internette gündem oldu. Yazdıklarını okuyunca nedenini anlayacaksınız. “Yaş aldıkça, 40 yaş üstü kadınlara verdiğim değer arttı. İşte size birkaç neden: 40 yaş üstü bir kadın gecenin köründe sizi uyandırıp, “Ne düşünüyorsun?” diye sormaz. Ne düşündüğünüzü umursamaz. 40 yaş üstü bir kadın maç seyretmek istemiyorsa, yanınızda
* Çocuğunuza uyguladığınız: – “Ölsem de kurtulsam şu sıkıntılardan”, – “Zırlayıp durma,yoksa dilencilere veririm seni”, – “Şu heriften boşanıp, sizi terk edeyim de görün”, – “Bu evde, biraz da beni düşünen olsa”, – “Vallahi, canımdan bezdim”, şeklindeki RUHSAL ŞİDDET türleri, çocuğunuzun “ruh dengesini” tepe taklak eder. * Diğer taraftan: – “Oğlum, sen bu kafayla,adam
Bir adam eşine “bu akşam yemeğe çıkalım mı”? Diyor. Eşi ise şöyle cevap veriyor, “Hayır, bu akşam benim yerime git başka bir kadını yemeğe götür…”Düşünün, kadın “Hayır ben seninle yemeğe çıkmayacağım, başka bir kadınla git.” diyor. Adam şaşırıyor ve diyor ki “Ben seni yemeğe çıkaracağım, sense bana başka bir kadınla gitmemi söylüyorsun! ? ” Ben