Rüzgar Erkoçlar Dobra Dobra Açıklıyor!
Cinsiyet değiştirmesi ile ilgili ayrıntıları basına sızdıran doktoruna dava açan ve bu davayı geçtiğimiz günlerde kazanmayı başaran Rüzgar Erkoçlar, hayatı ile ilgili merak edilenleri açıkladı…
Rüzgar Erkoçlar, her zaman kendisini tamam hissettiğini ve insanların kendisine olan bakışlarından durumun pek de öyle olmadığını hissettiğini söylüyor. İnsanlar kendisini ayaklarından saç tellerine kadar inceleme altına alıyor ve bitmek bilmeyen bir göz teması kurmaya çalışıyorlarmış. İşte o zaman Rüzgar Erkoçlar olduğunu anımsadığını belirtiyor.
Bunun kendisi için ikinci bir hayat olmadığını ve kendisini hep böyle hissettiğini belirten Rüzgar Erkoçlar, hayatındaki güzelliklerin ve deneyimlerin değiştiğini fakat kendisinin değişmediğini vurguluyor.
Yakışıklılık ve güzellik kavramlarının kendisi için hiçbir zaman önemli olmadığını sözlerine ekleyen Rüzgar Erkoçlar, birini güzel ya da yakışıklı buluyorsa bu o kişinin “kalbinin yansımasıdır” diye düşündüğünü söylüyor. Ama son zamanlarda en çok da, etraftan çok yakışıklı olduğunu söylediklerini sözlerine ekliyor.
Basın gelip kendisini ve orada çalışanları rahatsız edene kadar, bir fırında 15 saat çalışarak para kazandığı zamanlarda çok da mutlu olduğunu ifade ediyor…
Bu defa kamera arkası bir işte çalışmanın da kendisi için çok değişik bir deneyim olduğunu belirten Erkoçlar, “Bu Tarz Benim” gibi bir programın mutfağında çalışmanın gerçekten cesaret isteyen ve yoğun çalışma gerektiren bir iş olduğunun altını çiziyor. 10’dan fazla kadının olduğu bir yarışmanın yapım sorumlularından biri olmanın, üstelik bu yarışmayı canlı yayınlamanın gerçekten zor olduğunu vurguluyor.
Erken yaşlardan beri çalışmaya başlamış olması ile özgüveninin gelişmiş olması arasında bir bağlantı olabileceğini söyleyen Erkoçlar, hayatı hep nasıl istiyorsa ve nasıl hissediyorsa öyle yaşamaya çalıştığını sözlerine ekliyor.
İnsanların kendisini saatlerce göz hapsinde tutmalarını ve kendilerini komik duruma düşürmek pahasına gizli gizli fotoğraflarını çekmeye çalışmalarını anlamsız bulan Erkoçlar, bazı kişilerin ise gelip kendisine sarıldıklarını ve cesaretinden dolayı kutladıklarını ifade ediyor.
Yaşadığı hisleri kendisine bile belli etmemeye çalıştığını söyleyen Rüzgar Erkoçlar, acının insanı ele geçirmesi ile birlikte, insanın hayata dair hep olumsuzları görmeye başlayacağını sözlerine ekliyor ve geçmiş yerine geleceğe bakarak yaşamayı tercih ettiğini belirtiyor.
Kitap olarak kişisel gelişim ve psikoterapi tarzı kitaplar tercih ettiğini belirten Erkoçlar, tam bir film kurdu olduğunu da söylüyor.
Son zamanlarda kendi tasarladığı t-shirtleri satışa çıkarmaya hazırlanan Rüzgar Erkoçlar, menajeri ile birlikte yeni senaryoları değerlendirip, zamanının bir kısmını da spora ayırdığını belirtiyor.
İnstagram’da çok fazla takipçisi olduğu bilinen Rüzgar Erkoçlar, önceleri sadece arkadaşlarını takip etmek amacıyla hesap oluşturduğunu ama artık, gizlice çekilen fotoğraflarının paylaşılmasından hoşlanmadığı için kendi istediği fotoğrafları yayınlamayı tercih ettiğini söylüyor.
Bir yıl önce iki senelik kız arkadaşından ayrıldığını ve şu anda hayatında kimsenin olmadığını da samimiyetle anlatıyor.
Doktoru Hanife Akınoğlu ile birlikte hareket eden Erol Köse’nin hayatını alt üst ettiklerini ve hasta hekim arasında gizli kalması gereken konuların reklam malzemesi olarak kullanılmasının ardından, sessiz sakin yaşama hakkının elinden alındığını söyleyen Erkoçlar, Hanife Akınoğlu’nun bilgileri Erol Köse ile paylaşmasının ve sonra bir de Posta gazetesine röportaj vermesinin ardından hukuki yollara başvurduğunu belirtiyor. Daha önce de çok popüler bir oyuncu olmadığını ve eğer bu bilgiler ifşa edilmeseydi kimsenin kendisinin o oyuncu olduğunu anlamayacağını sözlerine ekliyor.
Dava sürecinde çıkan sayısız haber karşısında herkesin konuştuğunu ve kendisinin sessiz kalmayı tercih ettiğini belirten Rüzgar Erkoçlar, dava sürecinin sonuçlandığını ve Tabipler Odası’nın hekimi görevinden uzaklaştırma kararı aldığını, manevi tazminat hakkının kısmen kabul gördüğünü ancak ispatı zor olduğu için maddi tazminat hakkını alamadığını ifade ediyor. Hukuka olan inancının bu meseleyi de çözeceğine inandığını belirten Erkoçlar, buruk bir mutluluk yaşadığını sözlerine ekliyor.
Resimlerin büyük hallerini görmek için lütfen üzerlerine tıklayınız.