Şekerin Hayatımıza 7 Kötü Etkisini Duyunca Çok Şaşıracaksınız!
Şekerin yalnızca kilo aldırdığını düşünüp kendimi frenlemeye çalışırken hayatın bana haksızlık ettiğini düşünmüşümdür hep.
Ancak sıradaki makale şekere olan bakışınızı tamamen değiştirecek, tadına karşı koymak son derece zor olsa da şekere farklı bir boyuttan baktığınızda aslında hiç de öyle cazip bir şey olmadığını fark edeceksiniz.
Aşağıdaki durumlardan en az birini yaşıyorsanız şeker tüketimini kısıtlamanız gerekir:
- Aklınızda devamlı tatlı yeme veya tatlı isteği varsa, büyük olasılıkla şeker bağımlılığınız vardır.
- Devamlı olarak yorgunluk hissi yaşıyorsanız ve enerjiniz yoksa şeker tüketiminizi kısıtlamanın zamanı gelmiş demektir. Şeker, kan şekerini aniden yükseltir ancak kısa bir süre sonra ani yorgunluğa dönüşür.
- Şeker lif ve protein içermez, dolayısıyla tokluk hissi oluşturmaz. Ne kadar şeker tüketirseniz, o kadar kalori alırsınız. Tükettiğimiz şeker enerji için kullanılmak üzere insülin salınmasını tetikler, aşırı şeker yüklemesinde pankreas sıkışır insülin direnci kilo alımına, obeziteye hatta şeker hastalığına kadar ilerleyebilir.
- Yüksek oranda şeker tüketimi vücut direncini azaltır soğuk algınlığı, grip, virüs ve kronik hastalıkları tetikler.
- Devamlı tatlı tükettiğinizde, bir zaman sonra damak tadınız körelmeye başlar. Sürekli tatlı bir şeyler yeme ihtiyacı duyarsınız.
- Unutkanlık, algıda düşüş kan şekerinin ani yükselip azalmasından kaynaklanan sorunlardan biridir.
- Kontrolsüz şeker tüketimi sivilce, egzama, ciltte aşırı kuruluk yada aşırı yağlanma, çeşitli cilt iltihaplarına yol açabilir. Ayrıca şekere yüklenmek aşırı adrenalin salgılanmasına, bu salgılar da göz torbalarında koyulaşmaya neden olur.