Vücudumuzda hayati öneme sahip olan 8 acayip nokta

Vücudumuzda hayati öneme sahip olan 8 acayip nokta

İnsan vücudunda henüz ne işe yaradığını bilmediğiniz birden fazla detay olabilir. İşte onlardan birkaçı…

İnsan vücudu da tıpkı bütün bir evren gibi, kendi gizemleri ve kuralları içinde yaşıyor. Coğrafya, tıp gibi bilimsel sağ olsun; bu kuralların bir kısmını biliyoruz. Ama bilmediklerimiz hiç de yabana atılacak cinsten değil! İşte onlardan sekizi…

Anatomik tabla
Başparmağınızı öne doğru biraz uzatınca, resimdeki bölgede gördüğünüz yerde üçgen bir çukur oluşacak. Doktorlar bu üçgene ‘anatomik kültablası’ dermiş; çünkü çok eski zamanlarda insanlar bu noktayı sigaralarını söndürmek için ‘tabla’ olarak kullanırlarmış! Bu bölgede nabız zayıf olsa da önkol damarınızın hep attığını hissedersiniz. Çünkü buradaki damar, derinin hemen altında bulunur, dış dünyaya çok çok yakındır.

Bademcikler
Birçoğumuz küçükken bademciklerimizi aldırdık. Onları sanki vücudumuzda olmaması gereken, ‘gereksiz bir ek parça’ olarak düşündük. Ama elbette bu doğru değil. Ağzımıza giren bakteri ve virüslerin daha da aşağı inmemesi için bademcikler bir tür süzgeç görevi görüyor. Ne zaman ki bademcikler şişiyor ve ameliyatla alınıyorlar; vücut diğer başka koruma mekanizmalarını davreye sokuyor. Anlayacağınız evet, bademciklerin bir yedeği var ama bizzat kendilerini kullansak daha iyi oluyor!

Tırnak kütikülü
Hayatında bir kez olsun manikür yaptırmış olan herkes, ‘tırnak kütikülü’ derken neyi kast ettiğimizi gayet iyi bilir. Ama bilmeyenler için söyleyelim: Tırnağın bitip parmağın başladığı noktada yer alan beyaz lekelerden söz ediyoruz. Bu lekeleri genellikle manikür yaptırırken keser, aldırır, yok ederiz ama aslında bunu yapmamak lazım. Katiküllerin gerçekten önemli bir görevi var. Ellerimizi kötü bakterilerden, özellikle de büyük şehirlerde çok görülen virüslerden koruyorlar. Eğer katiküllerinizi aldırdıysanız ve bakteri vücudunuza o küçük noktadan giriş yaparsa geçmiş olsun! Ellerinizi ne kadar yıkarsanız yıkayın, fark etmez.

İki kaş arasındaki bölge: Glabella
Tıpta adına ‘glabella’ denilen bu bölge sayesinde vücut refleksleri kolayca test edilebiliyor. Parmak uçlarınızla birkaç kez kaşlarınızın arasına dokunarak vurun. Reflekslerinizin durumu iyiyse gözlerinizde hafif bir tansiyon hissederek göz kapaklarınızı kırpıştırmak isteyeceksiniz.

Dışkulak kıkırdağı (tragus) ve kulak kepçesi çıkıntısı (antitragus)
‘Tragus’ kelimesi Latince’de ‘keçi’ anlamına geliyor ve tıp da kulak kenarlarımızdaki bu bölgelere keçilerin adını vermiş 🙂 Tragus denilen bölge arkadan gelen sesleri duymamıza yardımcı alıyor. Sesi alıp büyütüyor, genişletiyor ve kaynağa iletiyor. Antitragus ise aynı işlemi ön taraftan gelen sesler için yapıyor.

Ayak başparmağı
Vücudumuzun en kritik noktalarından biri, ayak başparmağımız. Peki neden diğer parmaklara göre biraz daha garip görünür hep? Dengeyi sağlayabilsin diye… Ayaktayken, başparmağımız sayesinde dengede ve dik durabiliyoruz. Şöyle de düşünebiliriz: İnsanlar ve diğer yaratıklar arasındaki ana farkı, ayak başparmağı yaratıyor!

Dil kıvrımı
İnsan dilinin katlanabilmesi gerçekten çok önemli bir şey. Düşünsenize bir ucu ağıza sabitliyken, diğer ucu son derece esnek hareket edebiliyor. Küçük bebeklerde henüz vücut kontrol sistemi gelişmediği için dillerini yutabiliyorlar.

Burun altı oluğu
Birçok uzman ‘burun altı oluğu’ dediğimiz bölgenin insan vücudunda tarih öncesi çağlarda oluştuğunu ve koku alma duyusunu arttırıcı bir işlevi olduğunda hemfikir. Bugün elbette koku alma duyularımız çok gelişmiş durumda ama ‘burun oluğu’ hala orada duruyor ve bize atalarımızı, köklerimizi hatırlatıyor. Peki, başka bir işe yarıyor mu? İşte buna çok şaşıracaksınız. Anne karnındaki bir bebeğin sağlıklı olup olmadığını, mesela otizm geliştirip geliştirmediğini doktorlar ‘burun oluğu’ndan anlayabiliyorlarmış!